AŞIK MAHZUNİ ŞERİF

Www.RadyoTurkuler.de.vu
Verfügbare Informationen zu "AŞIK MAHZUNİ ŞERİF"

  • Qualität des Beitrags: 0 Sterne
  • Beteiligte Poster: Www.Mp3Tc.NeT.Tc - bulut70
  • Forum: Www.RadyoTurkuler.de.vu
  • Forenbeschreibung: Www.RadyoTurkuler.de.vu
  • aus dem Unterforum: Ozanlar ve Sanatcılarımız
  • Antworten: 2
  • Forum gestartet am: Samstag 23.09.2006
  • Sprache: türkisch
  • Link zum Originaltopic: AŞIK MAHZUNİ ŞERİF
  • Letzte Antwort: vor 17 Jahren, 6 Monaten, 7 Tagen, 15 Stunden, 13 Minuten
  • Alle Beiträge und Antworten zu "AŞIK MAHZUNİ ŞERİF"

    Re: AŞIK MAHZUNİ ŞERİF

    Www.Mp3Tc.NeT.Tc - 25.09.2006, 20:09

    AŞIK MAHZUNİ ŞERİF
    Hayatı ve Şiirleri

    1940 'ın başlarında, ileride ' Pir Sultanların ' ölümsüzlüğünün en büyük kanıtlarından biri olacak Mahzuni Şerif, Afşin' in Berçenek Köyünde doğar.
    1956yılında Berçeneğe gelen ilk okuldan mezun olur. Berçeneğin okulsuz yıllarında, Elbistan' ın Alembey Köyü' nde, Lütfü Efendi Medresesinde Kur 'an eğtimi almış, Eski Türkçe okumuş ve yazmıştır.
    1957 yılında Mersin Astsubay Okulu' na gider. 17 yaşındayken babasının zoruyla dayısının kızı Emine ile evlenir. Bu evlilikten bir kızı olsa da Mahzuni bu evliliği bir mektupla bitirir.
    1960 yılında Ankara Ordu Donatım Teknik Okulu' nu başarıyla bitirir. Başarısının gereği Kuleli Askeri Lisesi' ni aynı yıllarda hak etmesine karşılık, toplumculuğa ve halk edebiyatına gönül verdiği ve Alevi olduğu için ordudan ihraç edilir.
    1961Ankara'da İtalyan asıllı Sovina (Suna) isimli bir kızla tanışır. Bu evlilikten Züleyha, Emrah, Ferhat adlı üç çocuğu olur. Bu yıldan itibaren, sevip gönül verdiği yoldan giderek, yüzlerce plak ve kaset yapar. Hakkında yazılan ve yazdığı kitaplar uluslararası edebi tartışmalara konu olur.
    1971Mahzuni üçüncü eşi Fatma Hanım ı görür beğenir sever ve evlenir. Bu evliliklerinden Derya, Ali, Şeyda ve Yetiş adlı dört çocukları oldur. Aynı yılolan askeri darbeden sonra kurulan Nihat Erim hükümeti nin Deniz Gezmiş ve Arkadaşlarına kıymasına dayanamayıp 'Erim Erim Eriyesin' türküsünü patlatmasından dolayı hemen tutuklanıp dört ay cezaya çarptırılır. Tahliye olur ve yeniden tutuklanır.
    1972 de Gaziantep' deki evi kundaklandı. Ozanmız' ın tüm ödülleri ve arşivinin yandığı söyleniyor.
    1973yılında halkı suça teşvik etmekten tutuklanır. Ankara'da Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılanır.
    1962 - 1988 sürecinde defalarca saldırıya uğrar, evi yakılır, mahkemelik olur, tutuklanır, hapse atılır, dövülür, dişleri sökülür...
    1989-1991yılları arasında 'Halk Ozanları Derneği' genel başkanlığını yapmıştır.1997yılının haziran ayında Almanya'da beyin kanaması geçirip, Almanya 'nın Ulm Şehrinde tedavi görür.
    1998yılında, 58 kaset sahibi olan Ozanımız, dünyanın yaşayan üç büyük ozanı arasında birinci sırayı aldı. Bir çok yabancı ülkede deyişleri değişik dillerde okunmuştur. Tüm türkülerinin yer aldıığı 8 kiyabı bulunan Ozanımız 'ın, Bektaşı Kültürünün ve Anadolu Ezgilerinin dünyaya tanıtılmasında önemli bir yeri vardır.
    2001 in başlarında rahatsızlanarak, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle, JFK Hospital'da yoğun bakım altına alındı. Mayıs ayında, günümüzün Pir Sultan'ı Aşık Mahzuni Şerif, bir kez daha ölümü yenmeyi başardı. Ve aynı yılın kasım ayında kendisine, ''Elhamdülüllah Kızılbaşım ve Laikim. Ben değil yedi sülalem kızılbaştır. Bir suç varsa oda dedemdedir! " dediği için,DGM tarafından dava açıldı. Duruşma 27. 12. 01 tarihinde DGM ' de yapıldı.
    2002 Mayıs ayının 17 si Mahzuni Severler için kara bir gün: Evli, sekiz çocuk, dört torun sahibi olan Değerli Ozanımız 62 yaşında Almanyanın Köln Şehrinde hayata gözlerini yumdu. Bu acı ana kadar O, devletin düzenini yıkmak suçundan, hala yargılanıyordu.Şu an son ikamatkahı olan Hacı Bektaş Veli Külliyesi'nin yakınındaki Çilehane adı verilen bölgede huzur içinde yatıyor.
    kaynak: www.welat.org


    İŞTE GİDİYORUM

    İşte gidiyorum çeşmi siyahım
    Önümüze dağlar sıralansa da
    Sermayem derdimdir servetim ahım
    Karardıkça bahtım karalansa da

    Haydi dolaşalım yüce dağlarda
    Dost beni bıraktı ah ile zarda
    Ötmek istiyorum viran bağlarda
    Ayağıma cennet kiralansa da

    Bağladım canımı zülfün teline
    Sen beni bıraktın elin dilinde
    Güldün Mahzuni'nin berbat haline
    Mervan'ın elinde parelense de


    --------------------------------------------------------------------------------

    BAYRAM GÜNÜ

    Bahar kış ile barışır
    Güller biter bayram günü
    Küskünler hak'ka varışır
    Kinler biter bayram günü

    İnsanın kökü derinde
    Hak'kı vardır bir yerinde
    Baykuşun bozgun dilinde
    Bülbül öter bayram günü

    Şu bizim köyler bucaklar
    Bayramda dostu kucaklar
    Hak'ka bakan kör ocaklar
    Yanar tüter bayram günü

    Der Mahzuni ahu zarım
    Ahu zarım benim kârım
    Hey bana küsen dostlarım
    Artık yeter bayram günü


    --------------------------------------------------------------------------------

    SAVULSUN GİTSİN

    Ambargo mambargo dinleme gardaş
    Gelin Amerika kovulsun gitsin
    Üsleri müsleri çıksın burdan
    Kendi toprağına savulsun gitsin

    Bu herifler senden alır haşhaşı
    Morfin eder sana açar savaşı
    Boşuna vurmadan gardaş gardaşı
    Bir bayram davulu çalınsın gitsin

    Elin gavurunu boşa çagırma
    Evdeki dövüşü ele duyurma
    Seni senden, beni benden ayırma
    Böyle bir memleket öğünsün gitsin

    Bu topraklar bizimdir bizim olacak
    Amerika bela buldu bulacak
    Mahzuni bağımsız şehit kalacak
    Yeter ki Türkiye'm dev olsun gitsin.


    --------------------------------------------------------------------------------

    BULDUĞU ZAMAN

    Gökte yıldız yerde ışık görülmez
    Güneş doğup gündüz olduğu zaman
    İnsanoğlu ara yerde sürünmez
    Baş koyacak yastık bulduğu zaman

    Çalışmadan yetim hakkını yeme
    O kül kafan ile bilirim deme
    Dağılır ordular, kalkar mahkeme
    İnsanlık kavgasız kaldığı zaman

    Bak ne hale koydun garip başımı
    Zehir ettin ekmek ile aşımı
    Boşa süslemeyin mezar taşımı
    Mahzuni Şerif' im öldüğü zaman


    --------------------------------------------------------------------------------

    ZALİMİN ZULMÜ VARSA

    Karamanın koyunu
    sonra çıkar oyunu
    Ben artık seyredemem
    devrilesi boyunu

    Zalımın zulmü varsa
    mazlumun allahı var
    Ahım seni kül eder
    vallahi billahi yar

    At ölür meydan kalır
    yiğit ölür şan kalır
    Kör olası dünyada
    can gider zaman kalır

    Mahzuni bu rıhtıma
    yanaşıyor son gemi
    Düşenin dostu olmaz
    bunu unutma emi


    --------------------------------------------------------------------------------

    YORGUNUM BUGÜN

    Ey doktor çekil başımdan
    Gönlümden yorgunum bugün
    O yar bana inanmıyor
    Dargınım bugün, dargınım bugün

    Geçen günüm aylar gibi
    Eğilmişim yaylar gibi
    Coşup giden çaylar gibi
    Durgunum bugün, durgunum bugün

    Bu yol gider vara vara
    Etrafını yara yara
    Eski sevdigim dostlara
    Kırgınım bugün, kırgınım bugün

    Der Mahzuni bile bile
    Taşa tutu beni hile
    Aşık oldum azraile
    Vurgunum bugün, vugunum bugün.


    --------------------------------------------------------------------------------

    CANANIM

    Bana yücelerden seyreden dilber
    Siyah kirpiklerin ok mu cananım
    İnsaf et yüzünü yüzüme dönder
    Istırabın sonu yok mu cananım

    Gönül sevdi benim günahım nedir
    Yandım ateşine bunca senedir
    Mecnun'un derdinden derdim fenadır
    Bu derdin dermanı yok mu cananım

    Bu dünya misaldir çatısız hana
    Ebedi kalmadı şah'a sultan'a
    Deryanın içinde bir damla bana
    Bu da Mahzuni 'ye çok mu cananım.


    --------------------------------------------------------------------------------
    AĞLAMA
    Kader böyle imiş böyle yazılmış
    Gidiyorum kara gözlüm ağlama
    Mezarımız gurbet ele kazılmış
    Gidiyorum dudu dilim ağlama

    Ceylan bakışını üzme boşuna
    Kurbanlar olayım gözün yaşına
    Keder yakışmıyor hilal kaşına
    Gidiyorum kara gözlüm ağlama

    Emanet eyledim benli kuzumu
    Arkalarda koyma benim gözümü
    Getir ver çalayım kırık sazımı
    Gidiyorum kara gözlüm ağlama

    Mahzuni Şerif 'im yollar göründü
    Garip başım dertten derde büründü
    Fadime'm duvağın yerde süründü
    Gidiyorum kara gözlüm ağlama.


    --------------------------------------------------------------------------------
    BARIŞAK

    Ömrümün serdar'ı gönlümün şah'ı
    Sana bu günlerde noldu barışak
    Gönderme ardımdan ahu imamı
    Bahar geldi bayram oldu barışak

    Ben giderim gönül senden gitmiyor
    Kuru çöl'de mavi sümbül bitmiyor
    Küsenlere mevlam yardım etmiyor
    Ömür bitti çile doldu barışak

    Kara zülüflerin dökmüş kaşına
    Ben seni sevmedim boşu boşuna
    Gücenmek günahtır mezar taşına
    Farzet ki Mahzuni öldü barışak


    --------------------------------------------------------------------------------

    GERİ DÖN

    Düşündükçe kan ağlıyor gözlerim
    Onbeşinde bahar günüm geri dön
    Birbirini tutmaz oldu sözlerim
    Nerdesin pirim benim geri dön

    Göçüm kalkmış Acemistan hoyunda
    Sülalem sulanmış Dersim soyunda
    Dünyaya gelmiştik Zeynel soyunda
    Hemen gitme tatlı canım geri dön

    Varıp gidip Elbistana karışsam
    Ben kimim ki Yaradanla yarışam
    Mahzuni'yem kırdım isem barışam
    Yandı Kerem Aslı Hanım geri dön


    --------------------------------------------------------------------------------

    ÇEKER GİDERİM


    Ben de bir peygamber olmuş olsaydım
    Birlik tohumunu eker giderdim
    Önce yasaklardım kula kulluğu
    İnsan Hak'tır deyip çeker giderdim

    Bakmazdım zalimin gözü yaşına
    Sabıra bağlamazdım boşu boşuna
    İtikat etmezdim mezar taşına
    Taş yerine çiçek eker giderdim

    İnsan olduğu yön kıbledir bana
    Ben böyle inandım çünkü insana
    Çok sebeptir diye kavgaya kana
    Bütün hududları söker giderdim

    Cehalet insana pusudur pusu
    Kolay bilinmiyor işin doğrusu
    Hocam çekmeseydi ahret korkusu
    Dünyaya bal gelir şeker giderdim

    Mahzuni hüner yok şah'ın tacında
    Aşk yanamaz cehennemin sacında
    Son isim isterse dar ağacında
    İnsan der boynumu büker giderdim.


    --------------------------------------------------------------------------------

    DERMANIM MI VAR

    Ben de şu dünyanın nesini sevem
    Ovada savrulan harmanım mı var
    Çıkıp seyran edem hangi yaylayı
    He deyip kalkacak dermanım mı var

    Anlamaz da garip gönlüm anlamaz
    Mazlum öldürünce yiğit şanlanmaz
    Ağardı saçlarım sözüm dinlenmez
    Benim padişahtan fermanım mı var

    Pare pare etti hakim yaramı
    Şaşırdım dünyamı ak mı kara mı
    Der Mahzuni neyim alır harami
    Benim soyulacak kervanım mı var.


    --------------------------------------------------------------------------------

    DOKUNMA KEYFİNE

    Dokunma keyfine yalan dünya'nın
    İpini eline dolamış gider
    Gözlerinin yaşı bana gizlidir
    Dertliyi dertsizi sulamış gider

    Kimi hızlı gider uzun yol tutar
    Kimi altın satar kimi pul yutar
    Kimi soğan bulmaz kimi bal yutar
    Kimi parmağını yalamış gider

    Mahzuni bu nasıl yazı Mahzuni
    Bazen Şerif olur Bazı Mahzuni
    Yurdunda anasız kuzu Mahzuni
    İnsanlık ardından melemiş gider


    --------------------------------------------------------------------------------

    VASİYETİM

    Ben Ölünce sevenlerim toplansın
    Ağlamayıp benim sesim çalsınlar
    Dualar etsinler kendi dilimden
    Gökyüzüne kızıl ışık salsınlar

    Ankarada yüklesinler dengimi
    Berçenekte başlatmıştım cengimi
    Nevşehire taşısınlar rengimi
    Hacı Bektaşı şeyhine dalsınlar

    İnanarak gittim yüce Allaha
    Hüseyinle düştüm ah ile vaha
    Yanlış imam elin vurmasın daha
    Bir seyitle namazımı kılsınlar
    Üstüme 'Bir Ozan Bektaşı' yazın
    Ama yazıları derince kazın
    Çekem diye şu beş taşın ayazın
    Ara sıra kışın beni bulsunlar

    İki fidan dikin selviden olsun
    Cemler yapılırken yüreğim dolsun
    Bir de bostan yapın altında kalsın
    At yolcular karpuz kelek alsınlar

    Yakın kaldı, yakın kaldı zamanım
    İşte gidiyorum kaşı kemanım
    Benim sevgiydi dinim imanım
    Sevenlerim beni böyle bilsinler

    Can taşıyan canlı mutlaka ölür
    Değişir dünyadan başka şey gelir
    Benim kim olduğum yavrular bilir
    Ehlibeyt dünyası sahip olsunlar

    Mahzuni asalet sözüne doydum
    İnsanlık adına serimi koydum
    Ben Ali'yi sevdim, Ali oğluydum
    Bütün sevenlerim hoşça kalsınlar.


    --------------------------------------------------------------------------------

    DERMANIM MI VAR

    Ben de şu dünyanın nesini sevem
    Ovada savrulan harmanım mı var
    Çıkıp seyran edem hangi yaylayı
    He deyip kalkacak dermanım mı var

    Anlamaz da garip gönlüm anlamaz
    Mazlum öldürünce yiğit şanlanmaz
    Ağardı saçlarım sözüm dinlenmez
    Benim padişahtan fermanım mı var

    Pare pare etti hakim yaramı
    Şaşırdım dünyamı ak mı kara mı
    Der Mahzuni neyim alır harami
    Benim soyulacak kervanım mı var.


    --------------------------------------------------------------------------------

    VEYSEL'E MEKTUP

    Sen bu bahçelerden çok gelip geçtin
    Dostlar seni unutur mu Veysel'im
    Arılarla çiçeklerde inleştin
    Dostlar seni unutur mu Veysel'im

    Ne haktan incindin ne de incittin
    Taş ile geleni gül ile ittin
    Koyunu kurdunan güderek gittin
    Dostlar seni unutur mu Veysel'im

    Hak nurunu insanlarda aradın
    Sabrı tarif ettin derde yaradın
    Gönüllerde kaldın gözden ıradın
    Dostlar seni unutur mu Veysel'im

    Dopdoluydun gezdim dedin beyhuda
    Bin göz vermiş sana Cenabı Hüda
    Sen dostları unutmadın dünyada
    Dostlar seni unutur mu Veysel'im

    Kuru laf etmedin Mahzuni gibi
    Gözünde berraktı deryanın dibi
    Mustafa Kemal'in gerçek talibi
    Dostlar seni unutur mu Veysel'im


    --------------------------------------------------------------------------------

    EFENDİM ( Güzel Dostum )

    Güzel dostum aramızda senlik benlik olur mu
    Neden gönlüm sarayını tarumar ettin böyle
    Bilirsin ki viranede hanedanlık olur mu
    Bir nefes alayım derken, bin zarar ettim böyle

    Aman aman aman güzel efendim
    İkrarım sana bağlıdır efendim
    Nefsim gitti sonbahara ulaştı
    Seller suskun bağlar gazel efendim

    Her baharda boz bulanıp, coşup coşup çağladın
    Geçemedim sellerinden yollarımı bağladın
    Diyarı gurbete saldın, ardım sıra ağladın
    Figanı figana katıp, ahuzar ettin böyle

    Aman aman aman güzel efendim
    İkrarım sana bağlıdır efendim
    Nefsim gitti sonbahara ulaştı
    Seller suskun bağlar gazel efendim

    Hey Mahzuni sevdiğimin sözünü ferman gördüm
    Kuru çöllerde dolaştım, susuz değirmen gördüm
    Ayaklarına yüz sürdüm, elinden derman gördüm
    Kaldırıp vurdun sineme, zülfükar ettin böyle

    Aman aman aman güzel efendim
    İkrarım sana bağlıdır efendim
    Nefsim gitti sonbahara ulaştı
    Seller suskun bağlar gazel efendim



    Re: AŞIK MAHZUNİ ŞERİF

    bulut70 - 03.11.2006, 17:21

    teşekkürler
    HASRET can AŞIK MAHZUNİ ŞERİF'İ anlattığın için teşekkürler MAHZUNİ'Yİ saygıyla anıyorum

    HASRET CANNNN emeğine sağlık...

    bulut70



    Mit folgendem Code, können Sie den Beitrag ganz bequem auf ihrer Homepage verlinken



    Weitere Beiträge aus dem Forum Www.RadyoTurkuler.de.vu

    OGUZ AKSAC DALGALAR - gepostet von kocero44 am Donnerstag 08.03.2007
    karadenizlinin biri :) - gepostet von EmeGimsin am Donnerstag 14.06.2007



    Ähnliche Beiträge wie "AŞIK MAHZUNİ ŞERİF"

    AŞIK HÜDAİ - HASRET (Montag 25.09.2006)
    AŞIK VEYSEL - HASRET (Montag 25.09.2006)
    Aşik Sefai 7 Tane Full Albümü - HASRET (Samstag 16.12.2006)
    AŞIK FEYMANİ - HASRET (Montag 25.09.2006)
    AŞIK VEYSEL dostlar beni hatirlasin ve ömür kervani - bulut70 (Montag 20.11.2006)
    AŞIK ŞAHTURNA - HASRET (Montag 25.09.2006)
    AŞIK DAİMİ - HASRET (Montag 25.09.2006)
    ŞERİF KAYRAN >>> SORGULAMIN - BEDOCAN (Freitag 27.10.2006)
    AŞIK ALİ NURŞANİ -dağlar nurşaniyi unuttunuzmu - bulut70 (Dienstag 21.11.2006)
    AŞIK VEYSEL>>>>UZUN İNCE ..... - BEDOCAN (Sonntag 01.10.2006)