Karne

www.turkish-community-of-almanci.de
Verfügbare Informationen zu "Karne"

  • Qualität des Beitrags: 0 Sterne
  • Beteiligte Poster: Erhan - FriendlyFire - Anonymous
  • Forum: www.turkish-community-of-almanci.de
  • Forenbeschreibung: Wir unter uns
  • aus dem Unterforum: News
  • Antworten: 3
  • Forum gestartet am: Mittwoch 19.10.2005
  • Sprache: deutsch
  • Link zum Originaltopic: Karne
  • Letzte Antwort: vor 18 Jahren, 5 Monaten, 22 Tagen, 4 Stunden, 39 Minuten
  • Alle Beiträge und Antworten zu "Karne"

    Re: Karne

    Erhan - 03.11.2005, 13:58

    Karne
    AKP'nin 3 yıllık karnesi (03.11.2005)



    ATO'nun raporuna göre AKP hükümetinin 3 yıllık icraatı piyasalarda havayı mevsim normallerine çeviremedi.

    Ankara Ticaret Odası (ATO) 59. Hükümetin 3 yılını değerlendiren bir rapor hazırladı. "59. Hükümetin 3 Yıllık Karnesi" adını taşıyan raporda, borçlardan, kredi kartlarına, karşılıksız çeklere kadar çok sayıda parametreden yola çıkılarak ekonomide durum değerlendirmesi yapıldı.

    BORÇ 116 MİLYAR DOLAR ARTTI

    Rapora göre, 2002 yılında 130.2 milyar dolar olan dış borç, 2005 yılı Haziran ayı itibariyle 161.8 milyar dolara yükseldi. 2002 yılı sonunda 91.7 milyar dolar olan iç borç stoku ise 2005 yılı Ağustos sonu itibariyle 177 milyar dolar oldu. Buna göre, hükümetin göreve geldiği günden bu yana iç ve dış borç stoku 116.9 milyar dolarlık artış gösterdi. 2002 yılında 3 bin 214 dolar olan kişi başına düşen borç miktarı ise 4 bin 666 dolara çıktı.

    DIŞ TİCARET AÇIĞI REKORA DOYMUYOR

    2001 yılında 10 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2002’de yüzde 54, 2003’te yüzde 43, 2004’te ise yüzde 56 artarak 34.4 milyar dolara yükseldi. Rapora göre dış ticaret açığındaki bu artış "Cumhuriyet tarihinin rekoru" oldu.
    Türkiye’nin 2004 yılında ihracatta yakaladığı yüzde 34’lük artış, dış ticaret açığını kapatmaya yetmediği gibi, yüzde 41’lik ithalat artışı, dış ticaret makasını daha da açtı.

    Rapora göre, 2005 yılının ilk dokuz ayında da durum değişmedi. 2004 yılının Ocak-Eylül döneminde 25.4 milyar dolar olan dış ticaret açığı, bu yılın aynı döneminde yüzde 26.4 artarak 32.1 milyar dolara yükseldi. Böylece hükümetin 2005 yılı bütçesinde öngördüğü 20 milyar dolarlık dış ticaret açığı, yıl bitmeden aşılmış oldu.

    KARNEDEKİ EN KIRIK NOT: CARİ AÇIK

    Cari açık, hükümetin 3 yıllık karnesindeki "en kırık not"u oluşturuyor. 2002 yılında 1.5 milyar dolar olan cari açık, 2003 yılında 8 milyar dolara, 2004 yılında ise 15.5 milyar dolara, 2005 Ağustos sonu itibariyle de 15.7 milyar dolara çıktı. Ekonominin en kırılgan noktasını oluşturan cari açık, 59.hükümet döneminde 10.4 kat artmış oldu. Cari açığın yıl sonunda 23 milyar dolara yaklaşması bekleniyor. Bu durumda yıl sonunda cari açığın milli gelire oranı yüzde 7.5 düzeyine ulaşmış olacak. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 4 civarında bulunuyor.

    SICAK PARA YAKIYOR

    Raporda, Türkiye’ye giren sıcak para miktarının Eylül ayı sonu itibariyle 48 milyar dolara ulaştığının da altı çizildi. 2001 yılında 7 milyar doları portföy satışlarından olmak üzere toplam 10 milyarlık sıcak paranın ani çıkışı krize yol açmıştı.

    Sıcak paranın Türk Lirası’nı yabancı paralar karşısında "sahte değerli" kılmasının, ithalatı ucuzlatıp, harcamalarda ve milli gelirde artışa neden olduğu belirtilen raporda, sıcak para ile gerçekleşen büyümenin kalıcı olmadığına dikkat çekildi.

    VERGİ ÇOK, MÜKELLEF VE YATIRIM YOK

    Rapora göre, son 3 yılda vergi mükellefi sayılarında ciddi bir azalma oldu. Türkiye tarihinin en ağır krizinin yaşandığı 2001 yılında 1 milyon 768 bin 653 olan gelir vergisi mükellefi sayısı, 2005 yılı Eylül sonu itibariyle 1 milyon 699 bin 862’ye geriledi.

    KDV mükellefi sayısı da azalma gösterdi. 2001 yılında 2 milyon 870 bin 826 olan KDV mükellefi sayısı yüzde 24.4 gerileyerek 2005 Eylül sonunda 2 milyon 168 bin 925’e düştü.

    2001 yılında 808 bin 787 olan basit usule tabii mükellef sayısı ise, 2005 Eylül sonunda 797 bin 466 oldu. Vergi mükellefi sayısındaki azalmaya karşın vergi gelirlerinin yükseldiği belirtilen raporda, bu ters denklemin vergi ödeyen kesimin üzerindeki yükü arttığına dikkat çekildi. Raporda, vatandaştan toplanan vergilerin, yatırıma yönlendirilmediği, borç ve faiz ödemelerinde kullanıldığı vurgulandı. Bütçeden yatırıma ayrılan paydaki düşünün de bunun en bariz göstergesi olduğu ifade edilen raporda, 2001 yılında yatırıma ayrılan pay milli gelirin yüzde 2.4’ü olarak gerçekleşirken, 2004 yılında, bu oranın 1.8’e gerilediği yer aldı.

    Rapor, Türkiye’de genel vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin yüksekliğine vurgu yaptı. Bu oranın yüzde 70 dolayında olduğu ifade edilen raporda, gelişmiş ülkelerde bu dengenin tersine olduğu belirtildi. Türkiye’de dolaylı vergilerin yüksekliğine en güzel örnek olarak akaryakıt üzerindeki vergi yükünün gösterildiği raporda, Türkiye’de rafineri fiyatı üzerinden yapılan hesaplamaya göre, akaryakıt için ödenen her 100 milyon liranın yaklaşık 65 milyon lirası devlete KDV ve ÖTV olarak ödeniyor.

    PROTESTOLU SENETLER ARTTI

    Protestolu senetler ve karşılıksız çeklerdeki artışların esnaf ve tüccarın durumunu ortaya koymak açısından önemli bir gösterge olduğu belirtilen raporda, 2002 yılında 498 bin 748 adet olan protestolu senetlerin, 2004 yılı sonu itibariyle 589 bin 892 adete çıktığı kaydedildi.

    Protestolu senet tutarlarının izlediği seyir ise şöyle: 2002 yılında 816.1 trilyon olan protestolu senet tutarı 2003 yılında 907.9 trilyona, 2004 yılında 1 katrilyon 652 trilyona tırmandı. 2005 yılının ilk dokuz ayında ise 1 katrilyon 905 trilyona ulaşarak 2004 yılının toplamını aştı.

    ÇEKLERİN ARKASI YAZILDI

    Karşılıksız çeklerin durumu da senetlerden farklı olmadığı belirtilen raporda, 2002 yılında 748 bin 493 olan karşılıksız çek sayısının, 2003 yılında 849 bin 642, 2004 yılı sonunda 964 bin 611 adete yükseldiği ifade edildi. Karşılıksız çek adedi 2004 yılında 2002 yılına oranla yüzde 28 artış gösterdi. 2005 yılının ilk dokuz ayında 813 bin 368 olarak gerçekleşen karşılıksız çek sayısı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 18 artış gösterdi.

    KREDİ KARTI KRİZİ KAPIYA DAYANDI

    Rapora göre, bankaların kullandırdıkları toplam tüketici kredileri de 59. hükümet döneminde artış gösterdi. 2005 yılı Ocak-Eylül döneminde 24.1 katrilyonluk toplam tüketici kredisi kullanılırken, bunun 8.9 katrilyonu konut kredisi, 5.5 katrilyonu da tüketici kredi olarak kullanıldı. 2002 yılında kullanılan kredi kartı sayısı 15.7 milyondan 2005 yılı Ağustos ayı itibariyle 28.9 milyon adete yükselirken, toplam kredi kartı borcu ise yılın ilk 9 ayında 16.6 katrilyona ulaştı. Ödenmeyen borçlar ise Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 157 artarak 1.2 katrilyon lira oldu.
    2001 yılı krizinde borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 111 bin kişi iken bu rakam 204 bin kişiyi aştı.
    Rapora göre, 59. hükümet döneminde sorunlu kredi kartı sayısı da artış gösterdi. 2002 yılında 183 bin 903 olan sorunlu kredi kartı sayısı, 2003 yılında 246 bin 405’e, 2004 yılında da 368 bin 230’a yükseldi. Bu rakam 2005 yılının ilk sekiz ayında 571.311 sayısına ulaştı. 2002 yılından bu yana sorunlu kredi kartındaki artış yüzde 210 arttı.

    ATO BAŞKANI AYGÜN

    Rapora ilişkin bir değerlendirme yapan ATO Başkanı Sinan Aygün, hükümetin bütçe disiplininde, faiz dışı fazlada ve enflasyonda olumlu gelişmeler kaydettiğini ancak genel durumu ortaya koymak için, ekonominin iklimini gösteren diğer verilere de bakmak gerektiğini vurguladı.

    Aygün, şunları söyledi: "Ekonomide bazı göstergelerde yalancı bahar yaşanıyor olabilir. Ancak çarşı pazarda hava mevsim normallerinde seyretmiyor. Tüccarın, esnafın kafasına protestolu senet ve karşılıksız çek yağıyor. AKP hükümetinin 3 yıllık icraatı piyasalarda havayı mevsim normallerine çeviremedi. Hala, ekonomik sorunlar hız kulvarında, hala reel sektör sisler bulvarında."

    Aygün, "Sadece vergi mükellefi sayılarının azalması bile tek başına bir gösterge olarak ekonominin gidişatı hakkında fikir veriyor. Ekonomide normalleşmenin olduğunu söyleyebilmek için, borç yükünün azalması, dış ticaret dengesinin ithalat lehine gelişmesi, cari açığın ve reel faizin düşmesi, tüccarın esnafın çek, senet derdinin olmaması gerekir. Hükümet ekonomideki meteorolojik verileri doğru değerlendirerek gerekli önlemleri almalıdır" dedi.



    Re: Karne

    FriendlyFire - 03.11.2005, 14:27

    Ne diyelim simdi buna?
    Erhan eline saglik, (selbst wenn Du das hier reinkopiert hast) die Info zunächst zu finden ist schon für sich eine Leistung. Ich hab ähnliches in letzter Zeit auch oft gehört, dass zeigt das Die jetztzige Regierung in sachen Wirtschaftspolitik, ihr Augenmerk haubtsächlich auf schnelle und dadurch augenscheinliche Erfolge legt. Eine ausgewogene auf parität setzende Zins- und Finanzpolitik findet nicht statt. DIe Regierung versucht fehlende Einnahmen im Staatshaushalt durch Verkäufe von Assets (in der BWL nennt mann diese Güter Eingenkapital und liegt in der Bilanz auf der rechten seite)
    sowas nennen die dann privatisierung. D-h das Eigenkapital der Türkei AG wird auf die linke seite gerückt und somit kurzfristige Liquidität geschaffen.
    Für mich bedeutet das aber letztlich Konkurs auf absehbare zeit. Denn Einnahmen durch Steuererlöse decken den Haushaltsbedarf nicht.

    Oh mann warum merkt das keiner im Parlament? Warum keiner draussen? Was ist los da unten? Sind die Wahnsinnig? Am Anfang hatte ich soviel Hoffnung so viel vertrauen in die AKP. jetzt so langsam stellt sich heraus das die ebenso wie ihre Vorgänger, Parteienwirtschaft betreiben. Haubtsache der Islam darf an die Macht, was dem Volk dabei passeirt interessiert die nicht. Die vergessen dabei das Gott eben nicht Finanz- und wirtschaftspolitik betreibt. Das bleibt immer den Regierenden überlassen.



    Re: Karne

    Anonymous - 03.11.2005, 14:34

    haci
    haci das ganze nennt man bilanzverkürzung... den auf der linken seite der bilanz stehen die assets und auf der rechten seite die finanzierung der assets durch eigenkapital und verbindlichleiten... also verkauf asset, zahle verbindlichkeit... aber die verbindlichkeiten werden grösser, da das land über seine verhältnisse lebt und das durch schulden finanziert... dennoch gibt es einen erfolg, die neuverschuldung wird kleiner... anders funktioniert das system nicht... anderes thema... solange die TL an wert gewinnt, wird die produktion in meinem land teuerer... sprich wettbewerbsfähigkeit nimmt ab.. es sein den wir haben ständig technischen fortschritt und sind leistungsfähiger im vergleich zum ausland... aber nix!!! wir sehen, dass die importe stärker steigen als die importe.... gucks du



    Mit folgendem Code, können Sie den Beitrag ganz bequem auf ihrer Homepage verlinken



    Weitere Beiträge aus dem Forum www.turkish-community-of-almanci.de

    Wir sollten uns .... - gepostet von FriendlyFire am Sonntag 23.10.2005



    Ähnliche Beiträge wie "Karne"

    karne - sahraaa (Dienstag 23.01.2007)
    Knight Online_Karne - FaTaLMaSTeR (Freitag 19.01.2007)
    KaRnE - hümy_18_55 (Freitag 18.08.2006)
    Karne - Neslim (Sonntag 17.06.2007)
    Karne - ts-hakan-ts (Dienstag 09.01.2007)
    Karne - Resul (Donnerstag 05.01.2006)
    KARNE - haluk (Sonntag 21.01.2007)