1996-2004 Zafer ve Facia Bir Arada!

Sibelim FM
Verfügbare Informationen zu "1996-2004 Zafer ve Facia Bir Arada!"

  • Qualität des Beitrags: 0 Sterne
  • Beteiligte Poster: duygum
  • Forum: Sibelim FM
  • Forenbeschreibung: Forum`a Hosgeldiniz
  • aus dem Unterforum: Spor
  • Antworten: 1
  • Forum gestartet am: Sonntag 16.10.2005
  • Sprache: türkisch
  • Link zum Originaltopic: 1996-2004 Zafer ve Facia Bir Arada!
  • Letzte Antwort: vor 18 Jahren, 4 Monaten, 12 Tagen, 7 Stunden, 2 Minuten
  • Alle Beiträge und Antworten zu "1996-2004 Zafer ve Facia Bir Arada!"

    Re: 1996-2004 Zafer ve Facia Bir Arada!

    duygum - 04.12.2005, 04:34

    1996-2004 Zafer ve Facia Bir Arada!
    Galatasaray tarihinde bir miladin baslangicidir 1996. Iki yil sampiyonluktan uzak kalan Galatasaray’da yonetim koklu bir karar aliyor ve kaptanligi sirasinda hic ama hic sampiyonluk yasamamis, sampiyonluga, sampiyonluklara, basariya ac Fatih Terim’le sezona basliyordu.

    Terim yaslanmis, yipranmis kadroyu koruyor, sadece Barcelona’dan Hagi’yi, Diyarbakirspor’dan Umit Davala’yi, Karabukspor’dan Vedat Inceefe’yi GS’li yapiyordu.

    Florya’nin yesil cimlerine golgesi dusen Terim’in ilk isi yipranmis, yorgun dusmus kadroya olan inancini yinelemektir. Kadrodaki isimler kendilerini ispatlamak icin inanilmaz bir yarisa girerler. Hagi’nin gelisi ise Terim icin bulunmaz firsattir, saha icinde, disinda hocasinin isini kolaylastirir. Terim’in “savunma yapmak ogretilebilir ama hucum yapmak bir yetenektir” sozu oyuncularin zihnine silinmezcesine kazinir.

    O yila degin Avrupa’da kahrolasi her mac sonrasi ciseleyen yagmur altinda ya Parc de Princes’ten ya da Guiseppe Meazza’dan cikisimizi animsarim. Prensler Parkindan cikan bizler tahtindan olmus sehzadeler gibiyizdir. Hava adamaklilli soguktur ama bizi inadina hep bir ter basar. Yagmur yagarken hep birlikte Jacques Prevert’in Barbara’sini mirildanirdik. “Biz bu adamlari yenince nicin bunca seviniyoruz, yenilince nicin bunca uzulusumuz” diye kendi kendimize sorardik. Bu onlar karsisinda rakip mi kaynaklanirdi hep? Oysa bir gun gelmeli, onlar bizi yenince sevincten cilgina donmeli, yenildiklerinde bunu normal karsilamayi ogrenmeliydiler. Ve o gunler 1996 ruhu ile basariya susamis Terim’le geldi bize. Bir turlu yenemedigimiz rakiplerimizi, icerde disarda birer birer yenmeyi ogrendik. Her yeni yil daha da sekillenen bu ruh, bu felsefe 2000 yilinin Mayis ayinda Kopenhag’da zirvesini buldu.

    Ancak bu basari sadece teknik ekiple, oyuncularla geldi demek haksizlik olur. O yillarda kendi evi ASY’nde dort yenmis bir FB maci sonrasi “izledigim en iyi GS”di diyebilen rahmetli yigit Yavuz Gokmen vardi hep bize umut asilayan. Ali Sami Yen’de FB onunde alinan 4-0’lik yenilginin uzmedigi cefakar taraftar vardi. Bir sonraki Sariyer macina kolkola gelen 40 bin yurekli, vefakar taraftar vardi.

    Sonra araya coller girdi. O coller ki sonsuz uzanislariyla icimize metafizik urpertiler dusurur. Hayati bileklerinden siki sikiya kavrayip, damarlarimizda dolasan kanin sicakligini hissetmek icin insan zaman zaman cole vurmali kendini, onda yolunu yitirmeli, susuz kalmali, seraplara seyirtmeli. Bir gezginin heyecani zirveye colleri asip yeni bir kente girerken ulasir. Hele o kente binbir mihnet ile varilmissa onun heyecani bambaskadir. Ve o kent sizi bambaska bagrina basar.

    100. yilimiza 1996’da oldugu gibi col susuzlugumuzu giderecek, bizi seraplara seyirtecek Hagi ile giriyoruz. Ne mutlu ki “Galatasaray ne zaman cagirirsa kosa kosa gelirim” diyen sevgi dolu bir teknik adamimiz var. “Bir futbolcu iki kez olur, ilki futbolu biraktigindaki olumdur” diyecek duzeyde futbola asik bir teknik adamimiz var. Taraftarin gozbebegi ama taraftar olmanin ne idugunu bilen ve bunu onlara “olene dek GS’i desteklesinler, zor anlarda en onemli oyuncu onlardir” diyerek deklare eden bir gorev adamimiz var.

    Gheorghe Hagi de Terim gibi “herseyi yikalim ve ne kaldigina bakalim" diyen Dadaist felsefeli sanatcilardan degil. Hagi simdilerde Terim’in izinden giderek kadrodaki yipranmis oyunculari rehabilite ediyor. Biliyor ki bu oyuncular GS taraftarina borclarini odemek icin gun sayiyor.

    Hagi, sezona basariya susamis Flavio Concecaio ve Rigobert Song'un yanisira kosa kosa GS’a gelen Alioum Saidoo ve Ibrahim Yavuz ile giriyor. Bir de 10 numarasini buldu mu, ekip olmanin verdigi itici gucle sampiyonlugun gelmesi kacinilmaz olacaktir. O ekip ruhu geldi mi, rakiplerimizin derinlesmis kadrolarindan bize na gam! “Hep birlikte olursak, tek basimiza yapabileceklerimizin toplamindan daha fazlasini yapabiliriz” demek degil miydi ekip ruhu. Ekip olmanin ruhen kazanmak oldugunu en iyi bilen Hagi degil miydi?

    GS camiasi olarak hepimiz bu yil basari bekliyoruz, dogru adimlar atilirsa bunun mumkun oldugunu da biliyoruz. Biz GS’lilar umudun sarkisini soylemenin ne oldugunu cok iyi biliriz. Icimizdeki o umut bize hep ne kadar olursek olelim, yeniden dirilecegimizi hatirlatir. O kiyisi kosesi yirtilmis, renkleri solmus tuvallerin gorkemli tablolara ancak umutla, sabirla, dayaniklilikla, kadirsinaslikla sekillenecegini hatirlatir. Bunu en iyi biz biliriz.



    Mit folgendem Code, können Sie den Beitrag ganz bequem auf ihrer Homepage verlinken



    Weitere Beiträge aus dem Forum Sibelim FM



    Ähnliche Beiträge wie "1996-2004 Zafer ve Facia Bir Arada!"

    4 Filim bi arada4 Filim bi arada - islamboard (Montag 09.01.2006)
    Tam 28 tane Stad.Hepsi Bir Arada (pes6 için) - aslan4 (Freitag 08.06.2007)
    truppen von king zafer - King_zafer (Samstag 02.06.2007)
    Ýnternet Ve TelevÝzyon BÝr Arada - Caglaraga (Donnerstag 01.03.2007)
    160 Tane Dengbej Klami Bir Arada ( Yeni Link ) - aslan4 (Donnerstag 14.06.2007)
    6 Adet genç kýz Bir ArAdA - capkinadmin (Samstag 02.12.2006)
    ZAFER TÜRKÜSÜ - firtina (Samstag 30.06.2007)
    Zafer Isleyen - Alpelerenleriz - mustafa (Freitag 29.12.2006)
    Zafer Gündogdu Bu Günler (full albümü) - KaRtaL (Freitag 29.09.2006)
    Zafer Peker---Kolaymý ayrýlmak - Adminiye-Mp3 (Sonntag 28.01.2007)