Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

Untitled
Verfügbare Informationen zu "Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:("

  • Qualität des Beitrags: 0 Sterne
  • Beteiligte Poster: BHB61 - hanifi - ozlemimsin - rap_story - oznur - ozlem
  • Forenurl: Klick
  • aus dem Unterforum: şiir
  • Antworten: 15
  • Forum gestartet am: Donnerstag 07.12.2006
  • Sprache: türkisch
  • Link zum Originaltopic: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(
  • Letzte Antwort: vor 17 Jahren, 2 Monaten, 16 Tagen, 19 Stunden, 51 Minuten
  • Alle Beiträge und Antworten zu "Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:("

    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    BHB61 - 09.01.2007, 19:42

    Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(
    Siz böyle Sevebilirmisiniz??? Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez....

    Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta.

    O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler.

    Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başardılar.

    İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında.

    Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında...Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...
    Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de
    çok mutlu...

    Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular.

    Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen,banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeni veren sevgilerden değildi onlarınki...

    Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü...

    Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı.

    Zorlu bir tedavi sürecine rağman çocuk sahibi olmayınca, "bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik olur" diyerek devam ettiler hayatlarına.

    Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler...

    "Senin için ölürüm" derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adma "Hayır, ben senin için ölürüm" diye yanıt verirdi hep...Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, "Birtanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...." Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu,

    "Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu
    notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı... Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten...
    Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun
    olursa olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler.

    Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı.

    Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı.Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı.

    Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde "satılık" levhası asılı olan.

    "Ne dersin, bu evi alalım mı?" dedi adama.

    "Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız.

    Projeyi kafamda çizdim bile.

    Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı...

    " "Sen istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim?" diye yanıt verdi adam.
    "Amerikadaki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı...

    Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık....

    "Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor oldu adam Amerikaya giderken.

    Her gün, her saat konuştular telefonla. Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında.

    Fakat birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu.

    Onu neşelendirmek için, sahildeki evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı: "Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut...

    "Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı,daha da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bubeklenmedik misafiri.Derdini söylemesi için yalvardı adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat" diye dil döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...

    Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının
    birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken,

    "Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım" diye sözünü kesti arkadaşı. "O, seni aldatıyor. İş yerimin tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyiyor her öğlen.
    Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya....

    "Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları" diye bağırdı kadın.Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı.... Ertesi gün, öğle vakti o restora'nın hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece masal olduğunu anladı...

    Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü adamın...

    Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi.İnkar etmedi adam.

    Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken, "son bir kez kucaklamak isterim seni" diyecek oldu ama kadın, "defol" dedi nefretle...

    İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin böyle son bulmasına kims inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın.

    Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerikaya yerleştiğini öğrendi. Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan
    nefretin alması için dua ediyordu.

    Aradan bir yıl geçti...

    Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, kadının derdine çare olamamıştı.

    Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı.

    Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü.

    "Sen, buraya ne yüzle geliyorsun" diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı.

    "Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor." dedi genç kadın.

    Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı: "Hiçbir şey göründüğü gibi değil aslında.

    Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü.

    Geçen yıl Amerikadaki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir senelik ömrü kaldğını.

    Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu.

    Seni kendinden uzaklaştırmak için,benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi.

    Ailesine de haber
    vermedi. Birlikte Amerikaya yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa ilk
    karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim.

    Sana bu kutuyu vermemi istedi...

    "Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek istiyordu.

    Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda.

    İlk kağıtta,

    "Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanem" diyordu...

    Sırayla okudu;

    "Seni çok sevdim"

    "Seni sevmekten hiç vazgeçmedim"

    "Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim."

    "Fakat benim için ölmeni istemedim"

    "Şimdi bana söz vermeni istiyorum."

    "Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı?"
    son kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın...

    Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:

    "Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım...."



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    hanifi - 09.01.2007, 20:18


    bohh uzun ama cok duygulu bir hikaye..tskler



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    ozlemimsin - 09.01.2007, 21:00


    :cry: :cry: :cry:
    ay bahar yaaa bu ne, oooof of, cok duygusal...aglayasim geldi...NE KADAR GÜZEL BIR ASK HIKAYESI BU...ama keske aci bir son bulmasaydi...ya inan ki cok duygulandim...bir tam ezo gelini seyrediyodum...bunu okurken arka planda o vardi...ya ooof, ne diycemi sasirdim...

    allah herkeze böyle bir ask nasip etsin...AMA MUTLU BIR SON BULMASINI TABII KI



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    BHB61 - 09.01.2007, 21:04


    bisey degil :D
    Altina yazmayi unuttum, öykünün iletisi aslinda sevdiklerimizin degerini bilmemiz, öldükten sonra degil yasarken de...



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    BHB61 - 09.01.2007, 21:05


    Özlican sen merak etme hem ben sana sonu güzel bitende bulurum :wink:



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    BHB61 - 09.01.2007, 21:05


    aaaaa binbasi oldum, gecicem seni özlem görürsün bak :D
    Ne kadar link varsa hepsini yollicam :twisted:



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    rap_story - 09.01.2007, 21:11


    Çok güzel ve acıklı bi hikaye....Etkilendim yha!!!



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    ozlemimsin - 09.01.2007, 21:21


    ehh, sagol bacim...bana sonu güzl biten öyküler buk ya...aglatiyosun beni...olmuyo böyle



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    ozlemimsin - 09.01.2007, 21:23


    ayrica, herseyi tek tek msj olarak yazarsan tabi gecersin beni, ben oyunu kuralina göre oynuyorum...ha ha ha ...

    seni admine sikayet edecem görürsün sen, seni de silsin forumdan...bu forumun kurallari var bacim...kurallara uyacaksin...


    ali ya benim kademeleri ypkseltsene...su birine inat...yok yok saka ben torpil falan istemem...HERSEY ARIN TERIYLE DEMI YANI



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    oznur - 10.01.2007, 08:00


    ya hikaye duygusaldı ama alttaki mesajları okuyunca duygusallığı da unuttum ..amma matraksınız hee... :D :D :D



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    ozlem - 10.01.2007, 11:17


    buda güzelmiş yaw. bence bu hikayede ana fikiri (alınacak ders) bu devirde babana bile güvenme kocana güven :twisted:



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    oznur - 10.01.2007, 11:21


    diyecek bişi bulamıyorum abla... :evil: :evil: :evil: :evil: :evil:



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    ozlem - 10.01.2007, 11:26


    :argue: Ayağımın altında dolaşma öznurrrrr



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    oznur - 10.01.2007, 11:29


    buldun küçük çocuğu azarla bakalım..ablalar neden hep bölee oluyo yaaaww.. :cry: :cry: :cry: :cry: :cry: :cry:



    Re: Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:(

    ozlemimsin - 10.01.2007, 18:00


    VALLA BEN DE DIYECEK BISEY BULAMIYORUM...AYRICA BIZE DIYENE BAK YA; ALLA ALLAH, SIZ DE BURDA TARTISIYOSUNUZ



    Mit folgendem Code, können Sie den Beitrag ganz bequem auf ihrer Homepage verlinken



    Weitere Beiträge aus dem Forum Untitled

    kürtler rahat rahat site kurup türklere hakaret edioalr - gepostet von oznur am Donnerstag 09.08.2007
    rahatlamaa - gepostet von gece am Mittwoch 17.10.2007
    HATIRLA SEWGİLİ-AĞLA YARALI KALBİM - gepostet von ebru am Freitag 30.03.2007
    DJ Akman--Bir Fidan Gibi - gepostet von hanifi am Freitag 08.12.2006
    .¸.•´¯`•.¸.•´¯`•.¸.•´¯`• Pimpjuice .¸.•´¯`•.¸.•´¯`•.¸.•´¯` - gepostet von Pimpjuice am Dienstag 12.12.2006



    Ähnliche Beiträge wie "Bu hikayeyi mutlaka okuyun, cok duygulandim:("

    MSN bombasi Buket!!Mutlaka izleyin - serhat (Donnerstag 24.11.2005)
    Forum Kuralları, Lütfen Okuyun! - McIzDıRaP (Montag 08.01.2007)
    << Web Cami olan basketbol oynasın cidden cok guzel bi - hanifi (Dienstag 02.01.2007)
    Türk Bayrağı! ( Mutlaka Bakın ) - hanifi (Donnerstag 08.03.2007)
    hepinize !!!cok Tskler ediyorum ve umarim - MiragiziN (Montag 07.05.2007)
    wertvollste karten aus cok - dope (Dienstag 30.11.2004)
    Okuyun.... - Elara (Montag 13.08.2007)
    Bu Resim 2-3 metre fark eder çok ilginç resim bak&#305;n - _Krou_ (Donnerstag 13.04.2006)
    85 yıllık ömür(saniye saniye yaşlanıyo çok ilginç!) - oznur (Mittwoch 14.02.2007)
    binbir gecenin sonu mutlaka okuyun - komando (Montag 16.04.2007)