nazim hikmet

BENIMLE ASKIMIN FORUMU BU...ASKIM = isil
Verfügbare Informationen zu "nazim hikmet"

  • Qualität des Beitrags: 0 Sterne
  • Beteiligte Poster: bebisim
  • Forum: BENIMLE ASKIMIN FORUMU BU...ASKIM = isil
  • Forenbeschreibung: ASK, SEVGI,MP3,DIZILER,güzel SÖZLER, tek kurar, E M E G E S A Y G I
  • aus dem Unterforum: SiirLeR
  • Antworten: 1
  • Forum gestartet am: Montag 22.05.2006
  • Sprache: deutsch
  • Link zum Originaltopic: nazim hikmet
  • Letzte Antwort: vor 17 Jahren, 7 Monaten, 20 Tagen, 4 Stunden, 57 Minuten
  • Alle Beiträge und Antworten zu "nazim hikmet"

    Re: nazim hikmet

    bebisim - 28.08.2006, 22:56

    nazim hikmet
    Açlık Ordusu Yürüyor

    ..................................Açlık ordusu yürüyor
    ..................................yürüyor ekmeğe doymak için
    ..................................ete doymak için
    ..................................kitaba doymak için
    ..................................hürriyete doymak için. Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin
    ..................................yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak
    ..................................yürüyor ayakları kan içinde.
    ..................................Açlık ordusu yürüyor
    ..................................adımları gök gürültüsü
    ..................................türküleri ateşten
    ..................................bayrağında umut
    ..................................umutların umudu bayrağında.
    ..................................Açlık ordusu yürüyor
    ..................................şehirleri omuzlarında taşıyıp
    ..................................daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri
    ..................................fabrika bacalarını
    ..................................paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak.
    ..................................Açlık ordusu yürüyor
    ..................................ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp
    ..................................ve topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta.
    ..................................Açlık ordusu yürüyor
    ..................................yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak için
    ..................................hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor
    ..................................yürüyor ayakları kan içinde

    ..................................Nazım Hikmet Ran







    Asya Afrika Yazarlarına

    ........................................Kardeşleri m
    ........................................bakmayın sarı saçlı olduğuma
    .......................................ben Asyalıyım
    ........................................bakmayın mavi gözlü olduğuma
    ........................................ben Afrikalıyım
    ........................................ağaçlar kendi dibine gölge vermez benim orda
    .................................................. ............................ sizin ordakiler gibi tıpkı
    ........................................benim orda arslanın ağzındadır ekmek
    .................................................. .......... ejderler yatar başında çeşmelerin
    ........................................ ....................ve ölünür benim orda ellisine basılmadan
    ........................................ .....................................sizin ordaki gibi tıpkı
    ........................................bakmayın sarı saçlı olduğuma
    ........................................ben Asyalıyım
    ........................................bakmayın mavi gözlü olduğuma
    ........................................ben Afrikalıyım
    ........................................okuyup yazma bilmez yüzde sekseni benimkilerin
    ........................................şiirler gezer ağızdan ağıza türküleşerek
    ........................................şiirler bayraklaşabilir benim orda
    ........................................ ..............................sizin ordaki gibi
    ........................................kardeşleri m
    ........................................sıska öküzün yanına koşulup şiirlerimiz
    .................................................. ................................... toprağı sürebilmeli
    ........................................pirinç tarlalarında bataklığa girebilmeli
    ........................................ .............................................dizle rine kadar
    ........................................bütün soruları sorabilmeli
    ........................................bütün ışıkları derebilmeli
    ........................................yol başlarında durabilmeli
    .................................................. .................kilometre taşları gibi şiirlerimiz
    ........................................yaklaşan düşmanı herkesten önce görebilmeli
    ........................................cengelde tamtamlara vurabilmeli
    ........................................ve yeryüzünde tek esir yurt tek esir insan
    ........................................gökyüzünde atomlu tek bulut kalmayıncaya kadar
    ........................................malı mülkü aklı fikri canı neyi varsa verebilmeli
    ........................................ ......................................büyük hürriyete şiirlerimiz
    ........................................ Nazım Hikmet Ran





    Ben Senden Önce Ölmek İsterim


    ..........................Ben
    ..........................senden önce ölmek isterim.
    ..........................Gidenin arkasından gelen
    ..........................gideni bulacak mi zannediyorsun?
    ..........................Ben zannetmiyorum bunu.
    ..........................İyisi mi,
    ..........................beni yaktırırsın,
    ..........................odanda ocağın
    ..........................üstüne korsun
    ..........................içinde bir kavanozun.
    ..........................Kavanoz camdan olsun,
    ..........................şeffaf,
    ..........................beyaz camdan olsun
    ..........................ki içinde beni görebilesin
    ..........................Fedakârlığımı anlıyorsun:
    ..........................vazgeçtim toprak olmaktan,
    ..........................vazgeçtim çiçek olmaktan
    ..........................senin yanında kalabilmek için.
    ..........................Ve toz oluyorum
    ..........................yaşıyorum yanında senin.
    ..........................Sonra, sende ölünce
    ..........................kavanozuma gelirsin.
    ..........................Ve orada beraber yaşarız
    ..........................külümün içinde külün
    ..........................ta ki bir savruk gelin
    ..........................yahut vefasız bir torun
    ..........................bizi ordan atana kadar...
    ..........................Ama
    ..........................biz
    ..........................o zamana kadar
    ..........................o kadar karışacağız ki birbirimize,
    ..........................atıldığımız çöplükte bile
    ..........................zerrelerimiz
    ..........................yan yana düşecek.
    ..........................Toprağa beraber dalacağız.
    ..........................Ve bir gün yabani bir çiçek
    ..........................bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
    ..........................sapında muhakkak iki çiçek açacak:
    ..........................biri
    ..........................sen
    ..........................biri de
    ..........................ben.
    ..........................Ben
    ..........................daha olumlu düşünüyorum
    ..........................Ben daha bir çocuk doğuracağım
    ..........................Hayat taşıyor içimden.
    ..........................Kaynıyor kanım.
    ..........................Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
    ..........................ama sen de beraber.
    ..........................Ama ölüm de korkutmuyor beni.
    ..........................Yalnız pek sevimsiz buluyorum
    ..........................bizim cenaze şeklini.
    ..........................Ben ölünceye kadar da
    ..........................Bu düzelir herhalde.
    ..........................Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
    ..........................İçimden bir şey:
    ..........................belki diyor.
    ..........................
    .......................... Nazım Hikmet Ran






    Beş Satırla

    ..........................Annelerin ninnilerinden
    ..........................spikerin okuduğu habere kadar,
    ..........................yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
    ..........................anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık,
    ..........................anlamak gideni ve gelmekte olanı.

    .......................... Nazım Hikmet Ran





    Beyazıt Meydanındaki Ölü




    .................................Bir ölü yatıyor
    .................................on dokuz yaşında bir delikanlı
    .................................gündüzleri güneşte
    .................................geceleri yıldızların altında
    .................................İstanbul'da, Beyazıt Meydanı'nda.

    .................................Bir ölü yatıyor
    .................................ders kitabı bir elinde
    .................................bir elinde başlamadan biten rüyası
    .................................bin dokuz yüz altmış yılı Nisanında
    .................................İstanbul'da, Beyazıt Meydanı'nda.

    .................................Bir ölü yatıyor
    .................................vurdular
    .................................kurşun yarası
    .................................kızıl karanfil gibi açmış alnında
    .................................İstanbul'da, Beyazıt Meydanı'nda.

    .................................Bir ölü yatacak
    .................................toprağa şıp şıp damlayacak kanı
    .................................silâhlı milletimin hürriyet türküleriyle gelip
    .................................zaptedene kadar
    .................................büyük meydanı

    ................................. Nazım Hikmet Ran






    Bir Ayrılış Hikayesi



    ...........................Erkek kadına dedi ki:
    ...........................-Seni seviyorum,
    ...........................ama nasıl,
    ...........................avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
    ...........................parmaklarımı kanatarak
    ...........................kırasıya
    ...........................çıldırasıya...
    ...........................Erkek kadına dedi ki:
    ...........................-Seni seviyorum,
    ...........................ama nasıl,
    ...........................kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
    ...........................yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
    ...........................yüzde hudutsuz kere yüz...
    ...........................Kadın erkeğe dedi ki:
    ...........................-Baktım
    ...........................dudağımla, yüreğimle, kafamla;
    ...........................severek, korkarak, eğilerek,
    ...........................dudağına, yüreğine, kafana.
    ...........................Şimdi ne söylüyorsam
    ...........................karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
    ...........................Ve ben artık
    ...........................biliyorum:
    ...........................Toprağın -
    ...........................yüzü güneşli bir ana gibi -
    ...........................en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
    ...........................Fakat neyleyim
    ...........................saçlarım dolanmış
    ...........................ölmekte olan parmaklarına
    ...........................başımı kurtarmam kabil
    ...........................değil!
    ...........................Sen
    ...........................yürümelisin,
    ...........................yeni doğan çocuğun
    ...........................gözlerine bakarak..
    ...........................Sen
    ...........................yürümelisin,
    ...........................beni bırakarak...
    ...........................Kadın sustu.
    ...........................SARILDILAR
    ...........................Bir kitap düştü yere...
    ...........................Kapandı bir pencere...
    ...........................AYRILDILAR...

    ...........................Nazım Hikmet Ran





    Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamın Mektupları
    1
    .................................................. Senin adını
    .................................................. kol saatımın kayışına tırnağımla kazıdım.
    .................................................. Malum ya, bulunduğum yerde
    .................................................. ne sapı sedefli bir çakı var,
    .................................................. (bizlere âlâtı-katıa verilmez) ,
    .................................................. ne de başı bulutlarda bir çınar.
    .................................................. Belki avluda bir ağaç bulunur ama
    .................................................. gökyüzünü başımın üstünde görmek
    .................................................. bana yasak...
    .................................................. Burası benden başka kaç insanın evidir?
    .................................................. Bilmiyorum.
    .................................................. Ben bir başıma onlardan uzağım,
    .................................................. hep birlikte onlar benden uzak.
    .................................................. Bana kendimden başkasıyla konuşmak
    .................................................. yasak.
    .................................................. Ben de kendi kendimle konuşuyorum.
    .................................................. Fakat çok can sıkıcı bulduğumdan sohbetimi
    .................................................. şarkı söylüyorum karıcığım.
    .................................................. Hem, ne dersin,
    .................................................. o berbat, ayarsız sesim
    .................................................. öyle bir dokunuyor ki içime
    .................................................. yüreğim parçalanıyor.
    .................................................. Ve tıpkı o eski
    .................................................. acıklı hikâyelerdeki
    .................................................. yalnayak, karlı yollara düşmüş, yetim bir çocuk gibi bu yürek,
    .................................................. mavi gözleri ıslak
    .................................................. kırmızı, küçücük burnunu çekerek
    .................................................. senin bağrına sokulmak istiyor.
    .................................................. Yüzümü kızartmıyor benim
    .................................................. onun bu an
    .................................................. böyle zayıf
    .................................................. böyle hodbin
    .................................................. böyle sadece insan
    .................................................. oluşu.

    .................................................. Belki bu hâlin
    .................................................. fizyolojik, psikolojik filân izahı vardır.
    .................................................. Belki de sebep buna
    .................................................. bana aylardır
    .................................................. kendi sesimden başka insan sesi duyurmayan
    .................................................. bu demirli pencere
    .................................................. bu toprak testi
    .................................................. bu dört duvardır...

    .................................................. Saat beş, karıcığım.
    .................................................. Dışarda susuzluğu
    .................................................. acayip fısıltısı
    .................................................. toprak damı
    .................................................. ve sonsuzluğun ortasında kımıldanmadan duran
    .................................................. bir sakat ve sıska atıyla,
    .................................................. yani, kederden çıldırtmak için içerdeki adamı
    .................................................. dışarda bütün ustalığı, bütün takım taklavatıyla
    .................................................. ağaçsız boşluğa kıpkızıl inmekte bir bozkır akşamı.

    .................................................. Bugün de apansız gece olacaktır.
    .................................................. Bir ışık dolaşacak yanında sakat, sıska atın.
    .................................................. Ve şimdi karşımda haşin bir erkek ölüsü gibi yatan
    .................................................. bu ümitsiz tabiatın
    .................................................. ağaçsız boşluğuna bir anda yıldızlar dolacaktır.
    .................................................. Yine o malum sonuna erdik demektir işin,
    .................................................. yani bugün de mükellef bir daüssıla için
    .................................................. yine her şey yerli yerinde işte, her şey tamam.
    .................................................. Ben,
    .................................................. ben içerdeki adam
    .................................................. yine mutad hünerimi göstereceğim
    .................................................. ve çocukluk günlerimin ince sazıyla
    .................................................. suzinâk makamından bir şarkı ağzıyla
    .................................................. yine billâhi kahredecek dil-i nâşâdımı
    .................................................. seni böyle uzak,
    .................................................. seni dumanlı, eğri bir aynadan seyreder gibi
    .................................................. kafamın içinde duymak...



    2
    .................................................. Dışarda bahar geldi karıcığım, bahar.
    .................................................. Dışarda, bozkırın üstünde birdenbire
    .................................................. taze toprak kokusu, kuş sesleri ve saire...
    .................................................. Dışarda bahar geldi karıcığım, bahar,
    .................................................. dışarda bozkırın üstünde pırıltılar...
    .................................................. Ve içerde artık böcekleriyle canlanan kerevet,
    .................................................. suyu donmayan testi
    .................................................. ve sabahları çimentonun üstünde güneş...
    .................................................. Güneş,
    .................................................. artık o her gün öğle vaktine kadar,
    .................................................. bana yakın, benden uzak,
    .................................................. sönerek, ışıldayarak
    .................................................. yürür...
    .................................................. Ve gün ikindiye döner, gölgeler düşer duvarlara,
    .................................................. başlar tutuşmaya demirli pencerenin camı:
    .................................................. dışarda akşam olur,
    .................................................. bulutsuz bir bahar akşamı...
    .................................................. İşte içerde baharın en kötü saatı budur asıl.
    .................................................. Velhasıl
    .................................................. o pul pul ışıltılı derisi, ateşten gözleriyle
    .................................................. bilhassa baharda ram eder kendine içerdeki adamı
    .................................................. hürriyet denen ifrit...
    .................................................. Bu bittecrübe sabit, karıcığım,
    .................................................. bittecrübe sabit...





    3
    .................................................. Bugün pazar.
    .................................................. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
    .................................................. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak
    .................................................. bu kadar mavi
    .................................................. bu kadar geniş olduğuna şaşarak
    .................................................. kımıldanmadan durdum.
    .................................................. Sonra saygıyla toprağa oturdum,
    .................................................. dayadım sırtımı duvara.
    .................................................. Bu anda ne düşmek dalgalara,
    .................................................. bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
    .................................................. Toprak, güneş ve ben...
    .................................................. Bahtiyarım...

    .................................................. Nazım Hikmet Ran




    Nazım HİKMET bir başka şairdir. ben ondan ölümünenefret ederdim. hakkında hiç bir şey bilmeden sadece dışarıdan duyduklarımla onu yargılardım bir gün geldi onun bir şiirini okudum ve o gün onu tanımaya karar verdim. nazım aslında bahsedildiği gibi bir vatan haini değil vatan şairiymiş. onu sevmemi tanımaya ihtiyaç duymamı sağlayan şiirini sizinle paylaşmak istiyorum...
    Vatan Haini / Nazım Hikmet

    "Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
    Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
    Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
    bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
    66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
    Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
    "Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

    Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
    hainiyim, ben vatan hainiyim.
    Vatan çiftliklerinizse,
    kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
    vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
    vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
    fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
    vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
    vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
    ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
    vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
    vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
    ben vatan hainiyim.
    Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.




    şüphesizki bır vatan ağşığıydı.yıllar sonra bıle bunun hala tartışılması bır utanc!!




    Mit folgendem Code, können Sie den Beitrag ganz bequem auf ihrer Homepage verlinken



    Weitere Beiträge aus dem Forum BENIMLE ASKIMIN FORUMU BU...ASKIM = isil

    kürtce albümler icin - gepostet von alyazmalim am Samstag 30.09.2006
    güzel siirler resimli - gepostet von alyazmalim am Sonntag 03.09.2006



    Ähnliche Beiträge wie "nazim hikmet"

    Nazim Hikmet Kendi Sesinden 46 Adet şiir - HASRET (Samstag 16.12.2006)
    Sir 1*1 Nazim - Cassandra (Mittwoch 29.11.2006)
    NAZIM HIKMET RAN - devrimciyol (Samstag 25.02.2006)
    nazim hikmet - ask üstüne - alyazmalim (Freitag 11.08.2006)
    Nazim Hikmet Kendi Sesinden 46 Adet şiir - HASRET (Dienstag 31.10.2006)
    NAZIM HIKMET RAN - solcu (Samstag 25.02.2006)
    Arif Nazim Sevda şiirleri Serisi - HASRET (Samstag 16.12.2006)
    Arif Nazim (Karisik) 6 parca - mustafa (Donnerstag 28.12.2006)
    Arif Nazim Serisi - HASRET (Samstag 16.12.2006)