GERÇEK SEVGİ

Untitled
Verfügbare Informationen zu "GERÇEK SEVGİ"

  • Qualität des Beitrags: 0 Sterne
  • Beteiligte Poster: lavinya - ozlem - KüBrA
  • Forenurl: Klick
  • aus dem Unterforum: Fıkralar & Hikayeler
  • Antworten: 3
  • Forum gestartet am: Donnerstag 07.12.2006
  • Sprache: türkisch
  • Link zum Originaltopic: GERÇEK SEVGİ
  • Letzte Antwort: vor 16 Jahren, 11 Monaten, 14 Tagen, 21 Stunden, 3 Minuten
  • Alle Beiträge und Antworten zu "GERÇEK SEVGİ"

    Re: GERÇEK SEVGİ

    lavinya - 30.05.2007, 12:05

    GERÇEK SEVGİ
    John Blanchard oturduğu banktan kalktı, üzerindeki denizci üniformasını düzeltti ve şehrin büyük tren istasyonundaki insanları incelemeye koyuldu. Gözleri o kızı arıyordu, kalbini çok iyi bildiği, ama yüzünü hiç görmediği, yakasında gül olan o kızı. Ona olan ilgisi bundan on üç ay önce Florida'da bir kütüphanede başlamıştı. Raflardan aldığı bir kitabın içindeki yazıdan çok etkilenmişti... Kitaptan değil, sayfalardan birinin kenarında kurşun kalemle yazılmış minik notlardan... Yumuşak el yazısı düşünceli bir ruhu ve insanın içine işleyen bir karakteri yansıtıyordu. Kitabın baş sayfasında, o kitabı en son okuyan kişinin ismini gördü: Bayan Hollis Maynell. Biraz zaman ve çaba sonunda adresini buldu. Bayan Maynell New York'ta yaşıyordu. Blanchard ona kendisini tanıtan ve mektup arkadaşı olmayı teklif eden bir mektup yazdı. Ertesi gün de İkinci Dünya Savaşı'na katılmak için Avrupa'ya doğru yola çıktı. Daha sonraki bir yıl bir ay boyunca birbirlerini mektuplarla tanıdılar. Her mektup kalplerine düşen bir sevgi tohumuydu sanki. Bir romantizm başlıyordu. Blanchard kızdan bir resmini istemişti, ama kız reddetti. Kendisini gerçekten önemsiyorsa nasıl göründüğünün ne önemi vardı. Sonunda Blanchard'ın Avrupa'dan dönüş günü geldi çattı. İlk buluşmalarını ayarladılar... New York Tren İstasyonu'nda akşam saat tam 7'de. " Beni tanıman için" diye yazmıştı kız mektubunda, " ceketimin yakasında kırmızı bir gül takılı olacak." İşte saat tam 7'ydi ve Blanchard yüzünü daha önce hiç görmediği, ama kalbini sevdiği o kırmızı güllü kızı arıyordu. Hikâyenin gerisini Bay Blanchard'dan dinleyelim: " Birden genç bir kızın bana doğru yürüdüğünü farkettim. İnce ve uzun boylu, dalgalı sarı saçları o güzel kulaklarının önünden omuzlarına düşmüş... Çiçek rengi mavi gözlü. Dudaklarının ve çenesinin muntazam kıvrımları ve açık yeşil giysisiyle insana sanki baharın geldiğini müjdeleyen bir kızdı. Ben de ona doğru yürümeye başladım. O kadar etkilenmiştim ki yakasında gül olup olmadığına bakmak aklıma bile gelmedi. Ona yaklaşınca, dudaklarında hafif ve tahrik edici bir gülümsemeyle bana ' Benimle ayni yöne mi gidiyorsun, denizci?' diye fısıldadı. Neredeyse kontrolsüz bir şekilde ona doğru bir adım daha attım ve o anda Hollis Maynell'i gördüm. Kızın tam arkasında duruyordu. 40'ını çoktan geçmiş, grileşmeye başlamış saçlarını şapkasının altında toplamış... Şişmana yakın, kısa boylu, kalın bilekli ayakları topuksuz ayakkabılara gömülmüş. Kafamı çevirdim, yeşil giysili kız hızla uzaklaşıyordu. Kendimi ikiye bölünmüş hissettim; arzularım kızı takip etmemi, ta içimden gelen bir istek ise ruhu bir yıldır bana eşlik eden kadınla kalmamı söylüyordu. İşte orada öylece duruyordu. Solgun, kırışık suratı kibar ve duygulu, gri gözleri sıcaktı. Çekinmedim. Beni tanımasını sağlayacak mavi deri ciltli kitabı ona doğru tuttum. Bu aşk olamazdı, ama, mutlaka değerli, belki aşktan da güzel, çoktan beri minnettar olduğum ve olacağım bir arkadaşlık gibi bir şey olabilirdi. Kadını selâmladım, her ne kadar gizlemeye çalıştıysam da pek başaramadığım hayal kırıklığımı belli eden sesimle ' Ben Teğmen John Blanchard, siz de Bayan Maynell olmalısınız. Sizinle buluşabildiğim için çok mutluyum. Sizi yemeğe götürebilir miyim?' diye sordum. Kadının yüzüne bir gülümseme yayıldı: 'Neden bahsettiğini bilmiyorum delikanlı' dedi, ' ama şu az önce buradan geçen yeşil elbiseli kız bu gülü yakama takmamı rica etti benden ve eğer siz beni yemeğe davet edecek olursanız kendisinin sizi caddenin karşısındaki büyük restoranda beklediğini söylememi istedi. Dediğine göre bu bir çeşit sınavmış."



    Re: GERÇEK SEVGİ

    ozlem - 30.05.2007, 16:20


    yazı çok uzundu yarıda kestim :) ama emeğin için tebrik ederim.



    Re: GERÇEK SEVGİ

    KüBrA - 31.05.2007, 19:35


    vayy be..helal olsun adama..tbk ederim.. :)



    Mit folgendem Code, können Sie den Beitrag ganz bequem auf ihrer Homepage verlinken



    Weitere Beiträge aus dem Forum Untitled

    özgün-acıyı çeken anlar - gepostet von oznur am Samstag 15.09.2007
    I.Dünya Masaüstü Savaşi - gepostet von hanifi am Mittwoch 03.01.2007
    ~ Milyarder Koca ~ - gepostet von semih am Dienstag 29.05.2007
    birçok GS'li futbolcu bizi kutladı - gepostet von oznur am Freitag 25.05.2007
    1 000 000 000 - gepostet von oznur am Freitag 27.07.2007



    Ähnliche Beiträge wie "GERÇEK SEVGİ"

    Bilgisayar acemisi (Komik Gerçek Olay) - akinci55 (Dienstag 07.12.2004)
    INANILMAYACAK AMA GERCEK KAZALAR - Kurmay (Samstag 09.04.2005)
    Gerçek Besiktasi görecekler - close (Freitag 15.04.2005)
    GERÇEK SEVGI - close (Samstag 16.04.2005)
    Cehennem´den gelen Sesler Gercek mi? - NiceGirl (Sonntag 26.06.2005)
    Gercek dost kimdir?? - SeLmA (Sonntag 30.04.2006)
    gercek sözler - alyazmalim (Montag 05.06.2006)
    gercek ask (kusyüreginde) - alyazmalim (Mittwoch 07.06.2006)
    HAYATIN GERCEK YÜZÜ - *külkedisi* (Montag 24.07.2006)
    gercek ask(ben agladim) - alyazmalim (Donnerstag 24.08.2006)