PiR SULTAN ABDAL. Hayati ve şiirleri

Www.RadyoTurkuler.de.vu
Verfügbare Informationen zu "PiR SULTAN ABDAL. Hayati ve şiirleri"

  • Qualität des Beitrags: 0 Sterne
  • Beteiligte Poster: BEDOCAN
  • Forum: Www.RadyoTurkuler.de.vu
  • Forenbeschreibung: Www.RadyoTurkuler.de.vu
  • aus dem Unterforum: Ozanlar ve Sanatcılarımız
  • Antworten: 1
  • Forum gestartet am: Samstag 23.09.2006
  • Sprache: türkisch
  • Link zum Originaltopic: PiR SULTAN ABDAL. Hayati ve şiirleri
  • Letzte Antwort: vor 17 Jahren, 7 Monaten, 2 Tagen, 6 Stunden, 25 Minuten
  • Alle Beiträge und Antworten zu "PiR SULTAN ABDAL. Hayati ve şiirleri"

    Re: PiR SULTAN ABDAL. Hayati ve şiirleri

    BEDOCAN - 25.09.2006, 20:06

    PiR SULTAN ABDAL. Hayati ve şiirleri
    Pir Sultan Abdal’in 1510/14 -1589/90 yillar arasinda yasadigi tahmin ediliyor. Öz adi Haydar olmasina karsi siirlerinde Pir Sultan mahlasini kullanir. Kendisi Sivas’in Yildizeli ilcesinin Circir bucagina bagli Banaz köyünde dünyaya gelmistir. Yirmi yasina bastiginda Seyit Ali Sultan Dede’nin dergahina baglanir ve ikrarini verir. Tam bes yil gece-gündüz demeyip, o dostluk ve muhabbet kapisina eli erdigince, gücü yettigince katkida bulunur. Odun tasir, su getirir, hasat kaldirir, konuklar agirlar, ac doyurur, harama el sürmez ve dergaha bir tek haram lokma getirmez. Eline, diline, beline sahip olmak; onun da diger canlar gibi hic aklindan cikarmadigi bir temel ilke olur. Haydar, dergaha ve dolasiyla halka hizmeti, Hakk’a hizmet sayar. Makamlari adim adim alir ve sonunda „Pir" makamina erisir. Pir Sultan Abdal Seyit Ali Sultan Dede’den dedelik hirkasini ve Pirlik nisanini aldiktan sonra canlari tek tek dolasir ve dertlerini dinler. O günlerde, Andadolu’da kötülük kol geziyor, zalim esen rüzgar ölüm türküleri söylüyordu. Vahsi padisahlar,

    rüsvetci kadilar, yobaz müftüler, zalim pasalar ve niceleri halkin alin terine bakmadan insanlarin hayatini ceheneme dönüstürüyorlardi. Özellikle Alevi toplumunu kafirlikle, imansizlikla ve zindiklikla sucluyorlardi. gerek Selcuklu, gerekse Osmanli döneminde irili ufakli pek cok ayaklanma girisimi olmus, fakat hepsi basarisizlikla sonuclanmisti.Pir Sultan Abdal, zalimlere, ezenlere karsi siirlerini bir silah olarak kullandi, ömrünün sonuna dek türkülerini hem de yüksek sesle söylemekten kacinmadi. Anadolu Alevilerinin zulme karsi baskaldirmalarina önderlik eden Pir Sultan, Hizir Pasa tarafindan asilmistir. Yine söylentilere göre Pir Sultan Abdal’in Seyyid Ali, Pir Muhammed ve Er Gayib adli üc oglu ile Sinem adli bir de kizi vardi.

    Pir Sultan Abdal adi, bugün bile isbirlikci, yobaz, gerici kesimlere korku vermektedir. Öyle ki, türkülerine ve hatta heykeline bile tahammül edemeyenlere, hem de sikca rastlanmaktadir. Haksizliga karsi mücadelenin bir simgesi haline gelen bu büyük ozani Alevilerin sembolü olarak saygila aniyoruz.

    ŞİİRLERİ:

    Karşıdan görünen ne güzel yayla
    Bir dem süremedin giderim böyle
    Ala gözlü pirim sen himmet eyle
    Ben de bu yayladan şaha giderim

    Eğer göverüben bostan olursam
    Şu halkın diline destan olursam
    Kara toprak senden üstün olursam
    Ben de bu yayladan şaha giderim

    Bir bölük turnaya sökün dediler
    Yürekteki derdi dökün dediler
    Yayladan ötesi yakın dediler
    Ben de bu yayladan şaha giderim

    Dost elinden dolu içmiş deliyim
    Üstü kan köpüklü meşe seliyim
    Ben bir yol oğluyum yol sefiliyim
    Ben de bu yayladan şaha giderim

    Alınmış abdestim aldırırlarsa
    Kılınmış namazın kıldırırlarsa
    Sizde şah diyeni öldürürlerse
    Ben de bu yayladan şaha giderim

    Pir Sultan Abdal´ım dünya durulmaz
    Gitti giden ömür geri dönülmez
    Gözlerim de şah yolundan ayrılmaz
    Ben de bu yayladan şaha gider


    BİN CEFALAR ETSELER

    Bin cefâlar etsen almam üstüme
    Gayet şirin geldi dillerin dostum
    Varıp yad ellere meyil verirsen
    Kış ola bağlana yolların dostum

    İlâhi onmaya yardan ayıran
    Bahçede bülbüller ötüyor uyan
    Kula gölge olsa Allah’a ayan
    Senden ayrılalı gülmedim dostum

    Pir Sultan Abdal’ım gülüm dermişler
    Bu şirin canıma nasıl kıymışlar
    İster isem dünya malın vermişler
    Sensiz dünya malın neylerim dostum


    Bir güzelin aşığıyım

    Bir güzelin aşığıyım erenler
    Onun için taşa tutar el beni
    Gündüz hayalimde gece düşümde
    Kumdan kuma savuruyor yel beni

    Al gül olsam al gerdana takılsam
    Kemer olsam ince bele sarılsam
    Köle olsam pazarlarda satılsam
    Yarim deyi al sinene sar beni

    Abdal Pir Sultan'ım gamzeler oktur
    Hezaran sinemde yaralar çoktur
    Benim senden özge sevdiğim yoktur
    İnanmazsan git Allah'a sor beni

    DAGLAR
    Ey benim divane gönlüm
    Dağlara düştüm yalınız
    Bu cefayı kendi özüm
    Pek mail gördüm yalınız

    Dağlar var dağlardan yüce
    Dağmı dayanır bu güce
    Derdimi üç gün üç gece
    Söylerim bitmez yalınız

    Şah'ın ayağına varsam
    Hayırlı gülbengin alsam
    Kızılırmağa gark olsam
    Çağlasam aksam yalınız

    Pir Sultanım ey erenler
    Erine niyaz edenler
    Üçler, kırklar, yediler
    Mürvete geldim yalınız


    DERDiM ÇOKTUR

    Derdim çoktur hangisine yanayım
    Yine tazalendi yürek yarası
    Ben bu derde kande derman bulayım
    Meğer Şah elinden ola çaresi

    Efendim efendim benim efendim
    Benim bu derdime derman efendim

    Türlü donlar giyer gülden naziktir
    Bülbül cevreyleme güle yazıktır
    Çok hasretlik çektim bağrım eziktir
    Güle güle gelir canlar paresi

    Benim uzun boylu servi çınarım
    Yüreğime bir od düştü yanarım
    Kıblem sensin yüzüm sana dönerim
    Mihrabımdır kaşlarının arası

    Didar ile muhabbete doyulmaz
    Muhabbetten kaçan insan sayılmaz
    Münkir üflemekle çırağ söyünmez
    Tutuşunca yanar aşkın çırası

    Pir Sultan'ım katı yüksek uçarsın
    Selamsız sabahsız gelir geeçersin
    Dilber muhabbetten niçin kaçarsın
    Böyle midir ilimizin töresi

    DOSTUN BİR GÜLÜ YARALAR BENİ
    Şu Kanlı Zalımın Ettiyi İşler
    Garip Bülbül Gibi Beni Zareyler
    Yağmur Gibi Yağar Taşlar Başıma
    İllede Dostun Bir Fiskesi Yaralar Beni Beni Beni
    Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni

    Dar Günümde Dustum Düşmanı Beli Oldu
    Bir Derdim Var İdi Şimdi El Oldu
    Ecel Fermanı Boymuna Takıldı
    Gerek Vura Gerek Asa lar Beni Beni Beni
    Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni

    Pir Sultan Abdalım Can Göye Almaz
    Haktan Emir Olmasa ı Rahmet Yağmaz
    Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Degmez
    İllede Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni Beni
    Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni.


    DÖNEN DÖNSÜN

    Koyun beni hak aşkına yanayım
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
    Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

    Kadılar müftüler fetva yazarsa
    İşte kement işte boynum asarsa
    İşte hançer işte başım keserse
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

    Bir gün mahşer olur divan kurulur
    Suçlu suçsuz varsa orda bulunur
    Piri olmayanlar anda bilinir
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

    PİR SULTAN'ım arşa çıkar ünümüz
    O da bizim ulumuzdur pirimiz
    Hakka teslim olsun garip canımız
    Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

    GAFİL GEZME ŞAŞKIN
    Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
    Yalan dünya senin olsa ne fayda
    Akibet alırlar tatlı canın
    Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

    Söylersin de söz içinde şaşmazsın
    Helâli haramı yersin seçmezsin
    Nasibin kesilir de sular içmezsin
    Akar çaylar senin olsa ne fayda

    Söylersin de el içinde sözün var
    Yeler çalışırsın oğlun kızın var
    Bu dünyada üç beş arşın bezin var
    Bedestenler senin olsa ne fayda

    Bir gün alır götürürler evinden
    Hakk'ın kelâmını koyma dilinden
    Kurtulaman Ezrail'in elinden
    Dünya dolu malın olsa ne fayda

    Pir Sultan Abdal'ım çıktık oturduk
    Kaza lokmasını burda yetirdik
    Dünya bizim diye çektik getirdik
    Yalan dünya bizim olsa ne fayda

    GEÇTİ DOST KERVANI
    Şu karşı yaylada göç katar katar
    Bir güzel sevdası gözümde tüter
    Bu ayrılık bize ölümden beter
    Geçti dost kervanı eyleme beni

    Şu benim sevdiğim başta oturur
    Bir güzelin derdi beni bitirir
    Bu ayrılık bize ölüm getirir
    Geçti dost kervanı eyleme beni

    Pir Sultan Abdal'ım kalkın aşalım
    Aşıp yüce dağı engin düşelim
    Çok nimetin yedik helallaşalım
    Geçti dost kervanı eyleme beni

    KUL OLAYIM KALEM TUTAN ELİNE

    Kul olayım kalem tutan eline
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
    Şekerler ezeyim şirin diline
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

    Allahı seversen kâtip böyle yaz
    Dün ü gün ol şah'a eylerim niyaz
    Umarım yıkılır şu kanlı Sivas
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

    Sivas illerinde sazım çalınır
    Çamlı beller bölük bölük bölünür
    Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

    Münafıkın her dediği oluyor
    Gül benzimiz sararuban soluyor
    Gidi Mervan sâd oluban gülüyor
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

    Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa
    Gör ki neler gelir sağ olan başa
    Hasret koydu bizi kavim kardaşa
    Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

    NASIL YAR DİYEYİM

    Nasıl yar diyeyim ben böyle yare
    Mecnun edip çöle saldıktan sonra
    Alemin bağında bülbüller öter
    Giden benim gülüm solduktan sonra

    Coşkun sular gibi çağlamayan yar
    Gönlünü gönlüme bağlamayan yar
    Benim şu halime ağlamayan yar
    Daha ağlamasın öldükten sonra

    PİR SULTAN ABDAL'ım sürem bu yolu
    İnsanın kamili olmuşam kulu
    İster yağmur yağsın isterse dolu
    Gidem ben ummana daldıktan sonra

    NEFES(DEMEDİM Mİ?)
    Güzel aşık cevrimizi
    Çekemezsin demedimmi
    Bu bir rıza lokmasıdır
    Yiyemezsin demedim mi

    Yemeyenler kalır naçar
    Gözlerinden kanlar saçar
    Bu bir demdir gelir geçer
    Duyamazsın demedim mi

    Pir sultan ALİ şahımız
    Hakka ulaşır ahımız
    Oniki imam katarımız
    Uyamazsın demedim mi


    ÖTME BÜLBÜL

    Ötme bülbül ötme şen değil bağım
    Dost senin derdinden ben yana yana
    Tükendi fitilim eridi yağım
    Dost senin derdinden ben yana yana

    Deryadan bölünmüş sellere döndüm
    Ateşi kararmış küllere döndüm
    Vakitsiz açılmış güllere döndüm
    Dost senin derdinden ben yana yana

    Haberin duyarsın peyikler ile
    Yaramı sarsınlar şehidler ile
    Kırk yıl dağda gezdim geyikler ile
    Dost senin derdinden ben yana yana

    Abdal Pir Sultan'ım, doldum eksildim
    Yemeden içmeden sudan kesildim
    Zülfün kemendine kondum asıldım
    Dost senin derdinden ben yana yana

    VARIP YOLDAŞ OLMA

    Varıp yoldaş olma sen uğursuza
    Komşu olma namussuza arsıza
    Sabah selâmını verme pîrsize
    Adamın başına belâ getirir

    Muhib yolldaş olma kalleş yâr ile
    O yâr da durmadı bir ikrar ile
    Sakın sohbet etme münkir kör ile
    Altının adını pula getirir

    PİR SULTAN ABDAL'ım derdim ziyade
    İçilirmi yârsız yad ile bade
    Yâr odur ahrette şefaat ede
    Sadık yâr insanı yola getirir.



    Mit folgendem Code, können Sie den Beitrag ganz bequem auf ihrer Homepage verlinken



    Weitere Beiträge aus dem Forum Www.RadyoTurkuler.de.vu

    Bir kuzu da tas kenarinda Meliyor [ARIYORUM] - gepostet von erzincanli24 am Dienstag 26.06.2007
    Seyfi Yerlikaya - Sahipsiz Öyküler2007 - gepostet von SivasLiCanLaR am Sonntag 21.01.2007
    Ali Ekber Eren 6 FuLL aLbum - gepostet von HASRET am Samstag 16.12.2006



    Ähnliche Beiträge wie "PiR SULTAN ABDAL. Hayati ve şiirleri"

    Pir Sultan Abdal' ın Hayat Hikayesi - Omer (Sonntag 25.02.2007)
    Sultan 2. Abdül Hamid Han - close (Freitag 15.04.2005)
    Sultan Weihnachtsmann - ROSENDUFT (Donnerstag 12.04.2007)
    Bushido & Bass Sultan Hengzt - Skull (Donnerstag 12.05.2005)
    ABDAL MUSA SULTAN - HASRET (Samstag 30.09.2006)
    Bass Sultan Hengzt - Berliner Schnauze - Z_E_L_L (Donnerstag 02.03.2006)
    Sultan VS Tinka - Sultan (Dienstag 20.12.2005)
    Yasemin Ergene nin Hayati - Mesut01 (Sonntag 02.04.2006)
    Mondschuss vom Sultan - Der Pate (Dienstag 27.06.2006)
    "Bass Sultan Hengzt" - johnfrusciante (Donnerstag 25.05.2006)