Bando Odasi..

Untitled
Verfügbare Informationen zu "Bando Odasi.."

  • Qualität des Beitrags: 0 Sterne
  • Beteiligte Poster: Giampiero
  • Forenurl: Klick
  • aus dem Unterforum: Adult hikayeler / Porn Stories
  • Antworten: 1
  • Forum gestartet am: Montag 03.07.2006
  • Sprache: türkisch
  • Link zum Originaltopic: Bando Odasi..
  • Letzte Antwort: vor 17 Jahren, 10 Monaten, 10 Tagen, 12 Stunden, 13 Minuten
  • Alle Beiträge und Antworten zu "Bando Odasi.."

    Re: Bando Odasi..

    Giampiero - 04.07.2006, 10:29

    Bando Odasi..
    Bando Odası

    Merhaba. Ben Fırat. 22 yaşında, 1.83 cm boyunda, 78 kg ağırlığında, yeşil gözlü ve siyah saçlı biriyim. Çok yakışıklı değilim ama gözlerim nedeniyle ilgi çekici biriyim (bu tanımı kız arkadaşlarımdan birisi yapmıştı). Bu nedenle de kadınlardan yana hep şanslı olmuşumdur. Şu anda İstanbuldaki bir üniversitenin matematik bölümünde son sınıfta okuyorum. Şimdi size şansımın başladığı zamanı, yani ilk ilişkimi anlatacağım.

    15 yaşındaydım. O sene lise 1. sınıftaydım. Normalde hazırlık okumam gerekirken babamın mesleği dolayısıyla ilkokulu ve ortaokulu dışarıda okumuştum ve bu nedenle hazırlığı geçmiştim. Derslerim çok iyi değildir, vasat bir öğrenci değilsem de çok parlakta değilim. Ancak iki şeyde çok iyiyim: Çok iyi resim çizerim ve matematiğim çok iyidir.

    Sınıftaki en iyi arkadaşım Kemal’in ısrarıyla o sene Bando Takımına katılmıştık. Kemal okulun en güzel kızı olan ve lise son sınıfta okuyan Funda’ya aşık olmuştu ve kendisi Bando Takımının majorüydü. Size biraz Funda’yı anlatayım. O zamanlar 18 yaşındaydı. 1.75 m boyunda, kızıl saçlı, mavi gözlü, açık renk tenli ve mükemmel vücut olçülerine sahip bir kızdır kendisi. Hatta veli toplantılarına güzelliği nedeniyle konu olmuştur. Okuldaki erkek öğrencilerin %85’i kendisine aşıktı ve o birine bile yüz vermezdi.

    Neyse Kemal’in hatrına Bando Takımına katıldım ve borazan çalmaya başladım. Bando Takımı ilk gösteriden sonra gelenekesel olarak pikniğe gider bizim okulda ve bizde ilk gösteriyi atlatmış ve pikniğe gitmiştik. Orada voleybol oynarken şans eseri Funda’yla aynı takıma düştüm. Daha sonra arkadaşlardan birisi ikişerli takımlar halinde voleybol turnuvası yapalım dedi ve kabul edildi. Takımlar oluşturulmaya başlandı, derken birden birisi koluma girdi ve yüksek sesle “Ben takım arkadaşımı buldum.” dedi.

    Başımı çevirmeme gerek yoktu çünkü onun sesini ayırdedebilmek için bakmam gerekmiyordu. Funda takım arkadaşı olarak beni seçmişti. O andan sonra birbirimize yakınlaşmaya başladık. Kendinden alt sınıftaysa kendisine abla olarak hitap edilmesini isteyen Funda benim ona adıyla hitap etmemi istiyordu ve Funda’nın bu yakın ilgisi birçok kişinin bana düşmanca bakmasına neden olmuştu.

    Zaman akıp geçti ve Funda’yla içli dışlı olmuştuk 19 Mayıs gösterilerini yaptıktan sonra okula geri dönmüştük. Ben koşarak tuvalete gitmiştim, müzik aletlerinin konduğu odaya döndüğümde bütün bando aletlerinin yerde olduğunu gördüm. Funda tek başına aletleri toplamaya çalışıyordu. Eğildiğinden mini olan eteği yukarıya doğru çıkmıştı ve çok hafifte olsa kilodu gözüküyordu. İçeri girip “Hayrola, millet nerede?” diye sordum. Birden arkasını döndü ve beni görünce sakinleşti “Sen miydin Fırat. Bende başka biri diye arkamdan sessizce yaklaştığı için tersleyecektim. Eh son gösteri ya, aletini atan kaçtı. Hepsi bana kaldı doğal olarak.” dedi. “Yardım ister misin?” dedim, o da “İyi olur.” dedi.

    Birlikte odanın ortasına atılmış müzik aletlerini toplayıp raflara yerleştirdik. Hepsi bittiğinde bayağı yorulmuştuk. Funda gidip kapıyı kapattı ve gidip bir koltuğa attı kendini. “Otursana.” dedikten sonra bir bacağını koltuğun yan tarafına attı. Ben kıpkırmızı olmuştum çünkü bu şekilde kilodu gözüküyordu. Suratıma baktı ve kızardığımı görünce ufak bir kahkaha attı. “Yahu otur hadi.” dedi. Bende geçip bir koltuğa oturdum. Bir süre ikimizde konuşmadık ve ben Funda’ya bakmamak için yere bakıyordum. Bir süre sonra “Daha önce bir kızla seviştin mi?” diye sordu.

    Bende “Hayır.” dedim. “Hep söylemişimdir. kızların çoğu aptal diye. Hepsi erkeğin ne kadar havalı olduğuna, ne kadar yakışıklı olduğuna veya ne kadar parası olduğuna bakar. Hiçbiri erkeğin ne kadar erkek olduğuna bakmazlar. Yada ne kadar erkek olabileceğine. Hiçbiri kendisini ne kadar mutlu edebileceğini düşünmez karşısındakinin. Her bakımdan mutlu etmeyi başarabilecek mi hiç merak etmezler.” dedi.

    Hemen ardından kalktı ve gelip tam karşımda durdu. “Bana bak Fırat. Sana göre güzel değil miyim ben?” dedi. Ne diyeceğimi şaşırmıştım. “Güzelsin, hemde çok güzel.” diyebildim sadece. Kucağıma oturdu ve “Eğer bu söylediklerimi başka birisine söylemiş olsaydım şimdiye üzerimdekileri parçalıyor olurdu Fırat. İşte sen bu yüzden özelsin.” dedi ve dudaklarıma yapıştı.


    Olanlara inanamıyordum. Funda beni dudaklarımdan öpüyordu. Hayal bile edemeyeceğim birşey başıma geliyordu. Ne kadar süre opüştüğümüzü bilmiyorum ama dudaklarımız ayrıldığında benim üzerimdeki gömlek çoktan çıkmıştı. Hava çok sıcak olduğundan içime atlet giymemiştim. Funda yavaşça aşağılara doğru iniyordu. Sağ göğsüme geldiğinde durdu ve yalamaya başladı, bu sırada eliyle de diğer göğsümü sıkıyor ve okşuyordu. Bu kadarla bile neredeyse boşalacaktım.

    Bir süre sonra sol göğsümle oynamayı bırakıp pantolonumu çıkarmaya başladı. Sağ göğsümden öperek ve yalayarak aşağılara indi. Benim aletimi elinde tutuyordu ve oraya geldiğinde başını bana doğru kaldırdı ve “Yaşına göre irisin Fırat ama bu sik değil yaşınla hiçbirşeyle kıyaslanamaz. Şimdiye kadar gördüğüm en büyük sike sahipsin.” dedi. Hemen ardından o zamanlar 19 cm olan sikimi yalamaya ve emmeye başladı. Daha sonraki ilişkilerimde bile daha iyi ağzına alan birisini bulamadım desem yeridir. Sikimi bazen köküne kadar ağzının içine alıyor, bazen diliyle başının etrafında daireler çiziyordu. İki dakika bile geçmeden ağzının içine boşalmıştım bile. Bir damlasını bile dışarı kaçırmadı ve hepsini yuttu.

    Sonra ayağa kalktı ve yavaşça üzerindekileri çıkarmaya başladı. Önce gömleğini, sonra eteğini çıkardı. Bu kadarı bile tekrardan ereksiyon olmama neden olmuştu. Kilotlu çorabını çıkardı be suratıma doğru attı. O kadar heyecanlanmıştım ki hareket bile edemiyordum. Kilotlu çorabı kafamdan öylece sarkıyordu. Sonra yavaşça sütyenini çıkardı. Mükemmel göğüsleri karşımdaydı ve sanki birer füze gibi tam bana bakıyorlardı. 90 beden olan göğüslerinin uçları şişmiş ve fındık kadar olmuşlardı. En sonunda kilodunu da çıkardı ve o mükemmel üçgen, o zevk kutusu ortaya çıktı. Yanıma geldi ve beni ayağa kaldırdı. geri geri masaya kadar gitti ve hafifçe üzerine uzandı. Başımdan tutup tekrardan dudaklarına doğru çekti ve öpmeye başladı.


    Artık tüm hakimiyetim ondaydı ve beni bir oyuncak gibi yönlendiriyordu. Kısa süre öpüştükten sonra beni yavaşça aşağılara doğru indirdi. Boynunu öperken hafifçe irkilmişti ve ben yanlış birşey yaptığımı zannederken “Devam et sevgilim, devam et aşkım.” dedi. Yavaş yavaş aşağılara inmeye devam ettim. En sonunda o muhteşem göğüslerine ulaşmıştım. Onun bana yaptığı gibi birini yalarken diğerini de elimle okşuyordum. Nefesi sıklaşmıştı ve arada hafifçe inliyor ve kasılıyordu. Bir süre sonra aşağılara inmeye devam ettim ve artık amına ulaşmıştım.

    İlk olarak dilimle yavaşça yaladım. Daha sonra hafifçe bastırdım ve amının iki dudağını dilimle ayırdım. Hafifçe yalamaya devam ettim. Arada sırada dilimi içlere doğru zorluyordum. Bir dakika sonra başımı tutup amına doğru bastırmaya başladı ve bende daha sert bir şekilde yalamaya ve arada da emmeye başladım. Dilimi ulaşabileceğim en dip noktaya kadar sokuyor orada bir daire çizdikten sonra dışarı çıkartıp sertçe yalamaya devam ediyordum. Bir müddet sonra başımı o kadar bastırdı ki bir an nefes alamadım. Hafif sarsıntılar içerisinde boşaldı ve saçımdan tutup beni yukarıya doğru çıkardı. Tekrar öpüşmeye başlamıştık. Elini sikime attı ve amına doğru çekti.

    Sikimi yavaşça amına sürüyor ama içine sokmuyordu. Bu arada öpüşmeye devam ediyorduk ama öpüşmelerimizin şiddedi artmıştı. Bir an sonra elini sikimden çekti ve bacaklarını belime dolayıp hızla kendine doğru bastırdı. Daha ne olduğunu bile anlayamadan içine girmiştim. Yavaşça içinden çıkmama izin veriyor ama tam tersi şekilde olabildiğince hızlı bir şekilde içine girmemi sağlıyordu. Bütün tempoyu o belirliyor ve benim tek birşey yapmama bile izin vermiyordu.


    Saçlarımdan tutup öpüşmemize son verdi ve başımı boynuna doğru götürdü. Ben boynunu öpüp yalarken o da çok kısık bir sesle “Erkeğim benim, aşkım. Çok iyisin, aynen böyle devam et ve sakın bırakma.” dedi ve bacaklarını belimden çözdü. Artık kontrolü bana bırakmıştı ve inlemeleri yükselmişti. Tempoyu hiç aksatmadan gidip gelmelerime devam ettim. Beş dakika kadar sonra “Geliyorum aşkım, ikimiz beraber boşalalım, içime boşal, bütün döllerini içime yolla.” dedi ve bir iki gidiş gelişten sonra ikimizde aynı anda boşaldık.
    Masada tam yanına uzandım ve üzerime doğru yattı.

    Başını omzuma koydu, bu sırada eliyle sikimi okşayıp duruyordu. Kafasını hafifçe kaldırdığını hissedince ona doğru baktım ve bana “İşte bundan bahsediyordum Fırat. Erkek dediğin kadınını memnun edecek, hemde her konuda. Sen bana karşı davranışlarınla zaten beni memnun ettin. Şimdi de sevişirken memnun ediyorsun. Diğer erkeklerin çoğu kendi boşaldıktan sonra eşini önemsemez ama sen sana “Sakın bırakma.” dedim diye kendini sıktın ve aynı anda boşalmamızı sağladın. Erkek olmak budur işte.” dedi.

    Sikimle oynamaya bir süre daha devam etti ve on dakika sonra doğrulup tekrardan sikimi ağzına aldı. Bir müddet sonra tekrar ereksiyon olmuştum. “Şimdi de arkadan deniyelim bakalım.” dedi ve beni ayağa kaldırdı. Masaya doğru yüzüstü yattı ve “Hadi bakalım erkeğim.” dedi. Başka bir şey söylemesine de gerek yoktu zaten. Arkasına yaklaştım ve sikimi arka deliğine dayadım. Ağzına aldığı için zaten kaygandı. Hafifçe bastırdım fakat refleksi olarak kendisini sıktı. O anda aklıma biyoloji dersinde kramp durumunda kasılan yere tokat atılaması veya iğne batırılması gerektiği söylendiğini hatırladım. Hep gereksiz bir ders olarak gördüğüm biyoloji işime yaramıştı.

    Sikimi hafifçe geri çektim ve tam bastırdığım anda kıçına bir tokat attım. Birden deliği gevşedi ve sikim başına kadar içeri girdi. Çok hafif bir çığlık attı ama sonra kendini tuttu. Kafasını geriye doğru çevirip bana doğru baktı. “Yavaşça girmeye devam et.” dedi. Bende yavaşça içeriye doğru soktum. Sikimin hepsi içine girdiğinde doğruldu ve kafamı tuttu. Tekrardan öpüşmeye başlamıştık.


    Bu arada ben arkasında gidip geliyordum, ellerimle de göğüslerini sıkıyordum aynı zamanda. Yaklaşık beş dakika bu şekilde devam ettik. Bu sefer bana hiçbirşey söylememişti ve bende kendimi engellememiştim ama aynı anda boşaldık. İçinden çıktım ve tekrar masaya uzandık. Bir süre öyle yattıktan sonra kalktık ve toparlanıp dışarı çıktık. Sene sonuna kadar defalarca seviştik ve Funda bana sevişirken neler yapılması gerektiğini öğretti diyebilirim.

    Okul kapandıktan sonra bir süre daha görüştük ama o Ankara’daki bir üniversiteyi kazanınca bağlantımız koptu. Geçenlerde onu büyük bir alışveriş merkezinde gördüm. Yanında bir adam ve adamın kucağında da iki yaşlarında bir çocuk vardı. Beni görünce oldukça sevindi ve yanındaki adama birşeyler söyledikten sonra yanıma geldi. Biryerde oturup lafladık biraz. Edebiyat öğretmeni olmuş.

    Yanındaki adam kocasıymış, çocukta oğlu. Çok mutlu görünüyordu. Kocasının kendisini beklediğini söyleyip kalkarken bana “Ben çok şanslı bir kadınım Fırat. Çoğu kadın erkek ne demek bilmez. Ben biliyorum. Bilenlerin çoğu da bir erkek bulamaz. Ben hayatım boyunca iki tane buldum.” dedi. Hemen ardından da ekledi “Oğlumun adı da Fırat.”. O giderken üzülmedim değil ama o mutlu olduğu için de sevindim.



    Mit folgendem Code, können Sie den Beitrag ganz bequem auf ihrer Homepage verlinken



    Weitere Beiträge aus dem Forum Untitled

    Drunken.Girls_Lena_Süüüüper_Kaliteeee - gepostet von Sinoplu~hülya~ am Dienstag 27.03.2007
    Mod Olmak İstiyom - gepostet von Fade2Blac am Mittwoch 04.10.2006
    Dirty Girl!Cok güzel kiz..... - gepostet von Fenerbahceli am Dienstag 26.12.2006
    46 resim - gepostet von cecit am Samstag 03.03.2007



    Ähnliche Beiträge wie "Bando Odasi.."

    SALON ve OTURMA ODASI... - Caglaraga (Samstag 03.03.2007)
    Tartisma Odasi - Mesut01 (Mittwoch 22.03.2006)
    Galatasaray Sohbet Odasi - Neslim (Sonntag 17.06.2007)
    FenerBahce Sohbet odasi - Neslim (Sonntag 17.06.2007)
    Angriff auf Bando - Bando (Dienstag 15.11.2005)
    Angriff auf Bando - Bando (Mittwoch 16.11.2005)
    BEKLEME ODASI - yusufg (Montag 04.09.2006)